Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu ve Cezası (TCK 299)
Cumhurbaşkanına hakaret suçu ceza hukuku alanında sık karşılaşılan, özellikli bir suç tipi olarak karşımıza çıkar. Cumhurbaşkanına hakaret suçu ile suçlanıyorsanız veya bu suçlama nedeni ile sizin ya da bir yakınınız hakkınızda gözaltı veya tutuklama tedbirleri uygulanmakta ise mutlaka bir ceza avukatı desteğinden faydalanmanız gerekir. İstanbuldaki ceza hukuku avukatınız, Viridis Legal Partners olarak ceza yargılamasının tüm aşamalarında sizlerin yanındayız.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu ile suçlanıyorsanız etkili ceza avukatı hizmetleri için hemen bizimle iletişime geçin.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu (TCK 299) Nedir?
Türk Ceza Kanunu’nun 299.maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanına hakaret suçu Cumhurbaşkanına yönelen hakaret fiillerinin cezalandırıldığı ayrık bir suç tipi olarak tanımlanabilir ve genel hakaret suçlarından ayrı ve özel olarak düzenlenmiştir. Bu düzenleme Cumhurbaşkanlığı makamının itibarını zedeleyen fiil ve ifadelerin cezalandırılmasını amaçlar.
“Cumhurbaşkanına hakaret
Madde 299-
(1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.
(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.”
Uygulamada ilgili suç tanımının eleştiri niteliğindeki söz ve davranışların da hakaret kapsamında değerlendirilerek kişilerin cezalandırıldığı ve bu durumun ceza hukukunun genel ilkeleri ile çeliştiği yönünde eleştiriler vardır. Genel hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesinde tüm bireyler, kamu görevlileri de dahil olmak üzere, için düzenlenmişken, 299. Maddede Cumhurbaşkanına yönelik hakaretin ayrı bir suç olarak tanımlanması hukuka aykırı olarak değerlendirilmektedir.
Ayrıca, Cumhurbaşkanına hakaret suçu nedeniyle soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlıdır; Bakanlık izin vermediği takdirde yargılama süreci başlatılamaz.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Unsurları
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Faili
Bu suçun failine ilişkin herhangi bir özel nitelik aranmaz; suçu işleyen kişi cinsiyeti, yaşı veya başka bir özelliğe bakılmaksızın kim olursa olsun fail konumuna gelebilir. Ancak, kanun koyucu tüzel kişilere (ör. Şirket, dernek, vakıf) karşı hakaret suçunun uygulanmasını öngörmemiştir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Mağduru:
Cumhurbaşkanına hakaret suçunun mağduru, genel hakaret suçundan farklı olarak, yalnızca seçilmiş, yemin etmiş ve halen görevde bulunan cumhurbaşkanıdır. TCK’nın 299. Maddesinde yer alan düzenleme, eylemin hâlihazırda görevde bulunan cumhurbaşkanına yönelik olmasını şart koşar. Bu nedenle, cumhurbaşkanlığı görevini tamamlamış kişilere yönelik hakaret eylemleri, TCK’nın 125 ve 130. Maddeleri kapsamında değerlendirilir.
Ayrıca, TCK’nın 125. Maddesinde temel hakaretin şekli, üçüncü fıkrasında ise nitelikli halleri düzenlenmiş; TCK’nın 131/1. Maddesi gereği de, kamu görevlisine görevden dolayı işlenen hakaret suçlarının takibi şikayete bağlıdır. Görevle bağlantılı hakaretlerde, hakaretin yalnızca görev ifa biçimine yönelik olması şartı aranmaz; eylemin, kamu görevlisinin görevini yerine getirirken veya sonrasında işlenmesi halinde de hukuki illiyet bağı aranır.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 2017/987 sayılı kararında da belirtildiği üzere, mağdurun suç tarihindeki kamu görevlisi statüsünün bulunmaması durumunda, eylem TCK’nın 125/1 maddesinde öngörülen hakaret suçunu oluşturur ve bu suçun takibi mağdurun şikayetine bağlıdır. Bu çerçevede, emekli cumhurbaşkanına yönelik hakaretlerde TCK 299 uygulanmaz.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Fiil Unsuru
TCK’nın 299. Maddesinde, suçun gerçekleşebilmesi için cumhurbaşkanına yönelik somut bir fiil, olay veya sövme isnat edilmesi gerekir. Burada isnadın kesinliği aranmaz; önemli olan, isnat edilen eylemin “bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte” olmasıdır. Ek olarak, genel hakaret suçunda mağdurun yokluğunda işlenen eylemlerin cezalandırılabilmesi için en az üç kişinin bu hakareti öğrenmesi şart koşulurken, cumhurbaşkanına hakarette yalnızca bir tanesinin söz konusu hakareti duyması yeterlidir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Manevi Unsuru
Hakaret suçu kasten işlenebilen bir suç türüdür; dolayısıyla taksirle işlenmesi söz konusu değildir. Bu, failin eylemi gerçekleştirirken, maddede belirtilen hukuki değeri ihlal etme kastını taşıması gerektiği anlamına gelir. Ayrıca, suçun işlenme nedeni siyasi nitelikte olmak ya da cumhurbaşkanının sıfat veya görevinden kaynaklanmak zorunda değildir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunun Cezası
Cumhurbaşkanına karşı hakaret suçunun basit hali, Türk Ceza Kanunu’nun 299/1 maddesine göre, 1 ila 4 yıl arasında hapis cezası öngörmektedir.
Öte yandan, suçun nitelikli hâli, yani Cumhurbaşkanına alenen hakaret şeklinde işlenmesi durumunda, TCK’nın 299/2 maddesi uygulanır. Bu durumda, hakim belirlediği temel cezayı ⅙ oranında arttırarak uygulayacaktır. Örneğin, televizyon programında, kamuya açık bir caddede veya sosyal medyada yapılan cumhurbaşkanına hakaret, alenen hakaret kapsamına girer.
Burada “alenilik” kavramı, suçun işlendiği mekanda mutlaka başka kişilerin hazır bulunmasını şart koşmaz. Önemli olan, hakaretin söz veya davranış olarak belirsiz sayıda kişi tarafından izlenebilme, duyulabilme ve algılanabilme ihtimalidir. Yani, herkesin erişimine açık bir ortamda gerçekleşen hakaret, alenen işlenmiş kabul edilir. Bununla birlikte, “herkese açık” tanımı zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir; örneğin, evden gönderilen bir mesajın sosyal medyada yayılması da suçun alenen işlenmesi şeklinde değerlendirilebilir.
Sosyal Medyadan Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu
Dijital platformlar ve sosyal medya üzerinden yayılan hakaret içerikli paylaşımlar, geniş kitlelerce görülebilir ve algılanabilir niteliktedir. Bu durum, eylemin alenen gerçekleştirilmiş olduğuna işaret eder. Sonuç olarak, sosyal medya aracılığıyla cumhurbaşkanına yönelik işlenen hakaret suçunda, eylemin aleni olarak yapıldığı kabul edilip, suçun nitelikli hali için öngörülen cezai yaptırımlar devreye sokulabilir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu (TCK 299) Hakkında Yargıtay Kararları
Yargıtay 16. Ceza Dairesi – Karar : 2017/953
Sanığın facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde kendisine ait hesap üzerinden Cumhurbaşkanı hakkında “…onbir yıldır hep çaldım yine çalarım”, “rüşvetimi alır yaşarım”, “evde istiflemişim bir kaç milyar dolar onları sıfırlayacak .. gibi bir oğlum var”, “ulusum korkma pensilvanyadaki canavar, çalsa da bir bildiği vardır diyen seçmenim var” şeklindeki herkese açık olarak yazılar paylaştığı anlaşılmakla, sanığın eylemi TCK’nın 299/1-2 maddesindeki şekli ile Cumhurbaşkanına hakaret suçunu oluşturmaktadır.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi – Karar : 2017/4964
Kendisine ait facebook hesabı üzerinden “tutuklu polislerin tamamı tahliye olduğuna göre demek ki neymiş bu devleti sülük misali emenler paralelciler dediğiniz insanlar değil paralı ellermiş ALLAH’IN İZNİYLE GELİYORLAR KORKMA TİTRE…” şeklinde yazılar paylaşan sanığın eyleminin Cumhurbaşkanına yönelik olmaması karşısında hakaret suçunu oluşturmamakla birlikte FETÖ/PDY terör örgütünün propagandası suçunu oluşturup oluşturmayacağının tespiti bakımından, sanık hakkında anılan örgüt nedeniyle açılmış bir dava olup olmadığının araştırılması, halen derdest bir dosya bulunması halinde dosyaların birleştirilmesi, açılmış bir dava bulunmaması halinde dava açılmasına tevessül edilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırıdır.
İfade Özgürlüğü ve Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu ile AİHM ve AYM Kararları
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 299. Maddesi, Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenlemekte ve bu suç, son yıllarda ifade özgürlüğü bağlamında önemli tartışmalara yol açmaktadır. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, 2014 ile 2020 yılları arasında TCK m.299 kapsamında 160.169 ceza soruşturması ve 38.428 kamu davası açılmıştır. Bu davaların 12.281’i mahkûmiyet, 11.193’ü ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararıyla sonuçlanmıştır. Bu istatistikler, konunun güncelliğini ve önemini açıkça göstermektedir.
İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM), devlet başkanına hakaret suçuna ilişkin sınırlı sayıda karar vermiş olsa da, bu kararlarında tüm yönetim biçimleri için geçerli ilkeler belirlemiştir. Türkiye özelinde, İHAM, yürürlükten kaldırılan 765 sayılı TCK m.158 ile ilgili iki başvuru ve 5237 sayılı TCK m.299 ile ilgili yalnızca bir başvuru karara bağlamıştır. Ayrıca, İHAM’ın başbakana veya diğer siyasilere yönelik hakaret davaları ya da cumhurbaşkanı tarafından açılan tazminat davalarına ilişkin kararları, konumuz açısından önemli ilkeler içermektedir.
Anayasa Mahkemesi (AYM), TCK m.299 ile ilk kez 2016 yılında bir somut norm denetimi vesilesi ile karşılaşmış ve maddeyi hukuk devleti ilkesi, eşitlik ilkesi ve ifade özgürlüğü açısından inceleyerek oybirliğiyle cumhurbaşkanına hakaret suçunda Anayasa’ya aykırılık bulunmadığına karar vermiştir. Bireysel başvurular kapsamında ise AYM, TCK m.299 ile ilgili ilk kararlarını 2017 yılından itibaren vermeye başlamıştır. Bu kararların bir kısmı kişi özgürlüğü ve güvenliği, diğer kısmı ise ifade özgürlüğüyle ilgilidir. Cumhurbaşkanına hakaret nedeniyle yargılanıp mahkûm olan veya hakkında HAGB kararı verilen kişilerce yapılan başvurulardan biri açıkça dayanaktan yoksun bulunmuş, üç ayrı başvuru ise ifade özgürlüğünün ihlal edildiği tespitiyle sonuçlanmıştır.
AYM’nin 2021 yılında verdiği üç ihlal kararı, sonuç itibarıyla İHAM içtihadıyla uyumlu görünmektedir. Bununla birlikte, ilkesel düzeyde İHAM ve AYM kararları arasında önemli bir fark bulunmaktadır. İHAM, devlet başkanına imtiyazlı koruma sağlayan her türlü ceza hukuku kuralını otomatik olarak Sözleşme’ye aykırı bulurken, AYM; TCK m.299’u Anayasa’ya aykırı bulmamakta, incelediği bireysel başvuruları ifade özgürlüğü ile itibarın korunması çatışmasına uygulanacak kriterler ışığında değerlendirip sonuca ulaşmaktadır.
Sonuç olarak, TCK m.299 kapsamında açılan davaların sayısındaki artış ve bu davaların ifade özgürlüğü üzerindeki etkileri, hem ulusal hem de uluslararası yargı organlarının dikkatini çekmektedir. İHAM ve AYM’nin bu konudaki içtihatları, ifade özgürlüğü ile itibarın korunması arasındaki dengeyi sağlamaya yönelik önemli ilkeler içermektedir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Şikayet Süreci ve Yargılama
Şikayet ve Dava Zamanaşımı
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, şikayete bağlı değildir. Bu yönü ile cumhurbaşkanına hakaret suçu TCK 125. maddesinde süzenlenen hakaret suçundan ayırılır. Bu nedenle suçun soruşturulması ya da kovuşturulması için şikayet aranmaz. Ancak cumhurbaşkanına hakaret suçunun kovuşturulması, diğer bir deyişle bu suç nedeni le dava açılması Adalet Bakanlığının iznine bağlıdır. Cumhurbaşkanına hakaret suçunda dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır.
Savcılık Soruşturması ve Mahkeme Süreci
Adalet bakanlığından suçun kouşturulması için izin alınması üzerine iddianame düzenlenir ve dava açılır. Cumhurbaşkanına hakaret suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.
Sıkça Sorulan Sorular
1.TCK 299’a Göre Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Nasıl Tanımlanır?
TCK 299, Cumhurbaşkanına yönelik aşağılayıcı, küçümseyici veya hakaret içeren söz, yazı, görsel ya da diğer sembolik ifadelerin kullanılması suretiyle işlenen suçları tanımlar. Burada esas, ifadenin Cumhurbaşkanının şahsiyet ve onuruna yönelik olmasıdır.
Sosyal Medyada Yapılan Yorumlar Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Sayılır mı?
Sosyal medyada yapılan yorumlar, içeriğinde hakaret unsuru barındırıyor ve ifadenin sınırı aşan bir küçümseme veya aşağılama söz konusuysa, cumhurbaşkanına hakaret suçu kapsamında değerlendirilebilir. Eleştiri amaçlı, ölçülü ifadeler ise ifade özgürlüğü kapsamında korunmaya çalışılır.
2. Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda İfade Özgürlüğü Nasıl Korunur?
Mahkemeler, ifade özgürlüğü ile cumhurbaşkanının şahsiyet ve onurunun korunması arasındaki dengeyi gözetir. Eleştirel ifadenin hakaret unsuru taşımaması durumunda, özgürce tartışma hakkı korunurken, aşırı ve aşağılayıcı dil kullanan ifadeler cezai yaptırıma tabi tutulabilir.
3. Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Hapis Cezası Kaç Yıl Sürer?
Suçun işleniş biçimine ve ağırlaştırıcı unsurlara bağlı olarak değişmekle birlikte, TCK 299 kapsamında genellikle 1 yıldan başlayıp 4 yıla kadar hapis cezası öngörülür. Ağır nitelikli durumlarda ceza süresi farklılık gösterebilir.
4. Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Şikayet Süreci Nasıl İşler?
Bu suç şikayete bağlı suçlar arasında yer alır. Mağdur veya ilgili makamın resmi şikayetiyle başlar; savcılık soruşturma yürütür, deliller toplandıktan sonra dava açılır. Şikayet süresi ve dava zamanaşımı yasal düzenlemelerle belirlenmiştir.
5. Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda Adli Sicil Kaydı Oluşur mu?
Eğer kişi mahkûm edilip cezası infaz edilirse, ilgili mahkûmiyet adli sicil kaydına işlenir.