Ekonomik Şiddet Nedeniyle Boşanma

Ekonomik Şiddet Nedeniyle Boşanma
Home » News » Ekonomik Şiddet Nedeniyle Boşanma

Türk Medeni Kanunu 161 ve devamı maddeleri boşanma sebeplerini düzenlemektedir. Sırası ile zina; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış; suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı özel boşanma sebepleri olarak düzenlenmiştir. Genel boşanma sebepleri ise TMK 166. maddesi kapsamında şiddetli geçimsizlik olarak da bilinen evlilik birliğinin temelinden sarsılması kapsamında gösterilmiştir. Ekonomik şiddet de TMK 166 maddesi kapsamında genel boşanma sebebi olarak değerlendirilmekte ve bir boşanma sebebi olarak görülmektedir.

Ekonomik Şiddet Nedir?

Şiddet TDK tarafından; “ …karşıt görüşte olanlara kaba kuvvet kullanma; kaba güç; duygu veya davranışta aşırılık; sertlik” olarak tanımlanmaktadır. Buna bağlı olarak aile ve boşanma hukuku kapsamında ekonomik şiddet nedir sorusunun cevabı, eşlerden birinin diğeri üzerinde ekonomik kontrol ve engellemeler ile eşi bağımlı hale getirmesi ya da kendi ihtiyaçlarını karşılayamaz hale getirmesi olarak verilebilir. Eşlerden birinin diğerinin para kazanmasını engelleyerek onu kendine bağımlı hale getirmeye çalışması, örneğin eşin miras hakkından yararlanmasının ya da çalışmasının ya da kendi mülklerini yönetmesinin engellenmesi; eşin ortak kaynaklara erişiminin engellenmesi, bu erişimin kısıtlanması, eşin harcamalarının kontrol edilmesi ve engellenmesi; eşin borçlandırılması, eşin bilgisi ve rızası olmadan mülklerin satılması, eşin işini kaybetmesine neden olunacak eylemlerde bulunulması; eğitiminin ya da kariyer gelişiminin engellenmesi gibi eylemlerle eşin kendine güvenini ve toplum içinde müstakil bir birey olarak saygınlığını zedeleyen, eşi çaresiz kılan ya da kılmaya yönelen eylemler ekonomik şiddet olarak değerlendirilebilir.

Ekonomik şiddetin doğrudan bir tanımı yerine hukuk uygulamamızda her olayda eşe atfedilen fiillerin ekonomik şiddet oluşturup oluşturmadığı ayrıca değerlendirilir.

Ekonomik Şiddetin Boşanma Sebebi Olarak Kabul Edilmesi

Hukukumuzda ekonomik şiddet bir özel boşanma sebebi olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenle ekonomik şiddet de genel boşanma sebepleri kapsamında değerlendirilmekte ve boşanmanın koşullarının oluşup oluşmadığına karar verilmektedir.

Genel boşanma nedeni TMK 166. maddesinde düzenlenmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ya da şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma olarak da anılan genel boşanma nedeni kapsamında; evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir

Ekonomik Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma davaları eşlerin boşanmanın sonuçları üzerinde anlaşmış olup olmadığına göre anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma olmak üzere ikiye ayrılır. Çekişmeli boşanma davaları ise özel boşanma sebeplerine dayanan boşanma davaları ile genel boşanma nedenine bağlı boşanma davası, diğer bir deyişle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ekonomik şiddet nedeni ile boşanma davası da çekişmeli boşanma davaları içerisinde ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası kapsamındadır.

Çekişmeli boşanma davaları ve bunlar içerisinde ekonomik şiddet nedeni ile boşanma davaları da yetkili Aile Mahkemesine boşanma dava dilekçesinin verilerek dava açılması ile başlamaktadır. Boşanma davasının açılması ile boşanma sebebinin varlığı bu yazı özelinde ekonomik şiddetin varlığı ve bu ekonomik şiddet nedeni ile ortak hayatın sürdürülmesinin eşlerden beklenemeyeceğinin ispat edilmesi gerekmektedir. Burada tanık beyanları, faturalar, banka dökümanları gibi ekonomik şiddetin varlığını ortaya koyan her türlü delil toparlanarak Mahkemeye sunulacaktır.

Ekonomik Şiddet Nedeniyle Boşanma Davasında Nafaka ve Tazminat

Hem nafaka hem de maddi ve manevi tazminat nedenleri boşanmanın mali sonuçları olarak düzenlenmiştir. TMK 175. maddesine göre;

2. Yoksulluk nafakası 

Madde 175- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. 

Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

Her ne kadar nafaka alacaklısının kusurunun davalı eşten daha ağır olmaması aranmışsa da nafaka yükümlüsünün kusurunun olması nafaka alacağının doğması için şart koşulmamıştır. Buna göre cimrilik nedeni ile boşanma davası ya da karının veya kocanın evin ihtiyaçlarını karşılaması gibi durumlarda ekonomik şiddet nedeni ile boşanma davalarında nafakaya hükmedilebilmektedir.

Boşanma nedeni ile maddi ve manevi tazminat talepleri ise TMK 174. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

“1. Maddî ve manevî tazminat 

Madde 174- 

Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. 

Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” Nafakanın aksine maddi ve manevi tazminat taleplerinde tazminat yükümlüsünün kusurlu olması bir ön şart olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle ekonomik şiddet nedeni ile boşanma davalarında maddi tazminata hükmedilebilmesi için hem şiddet uygulayan eşin kusurlu olması hem de davacı eşin daha az kusurlu ya da kusursuz olması gerekecektir.

Ekonomik Şiddetle İlgili Emsal Yargıtay Kararları

TMK 185 ve devamı maddeleri evlilik birliğinin genel hükümlerini düzenlemektedir. Bu kapsamda Türk Medeni Kanunu eşlere; evlilik birliğinin mutluluğunu elbirliği ile sağlamak, aynı konutta birlikte yaşamak ve evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında emek ve varlıkları ile katılmak gibi ekonomik yönü ağır basan yükümlülükler de getirmiştir. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi; örneğin evin ihtiyaçlarının karşılanaması ya da aşırı cimrilik gibi durumlarda eşler boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu addedilebilmektedirler.

  • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2008/ 2-695E., 2008 / 710K. Sayılı ve 26.11.2008 tarihli kararı: 

“Dava boşanma,maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.

Davacı vekili, tarafların 1972 yılında evlendiğini, davalının kavgacı ve geçimsiz bir yapısı olduğunu, davacının çalışırken maaşını emekli olduktan sonra da emekli aylığını elinden aldığını, eline çok az bir para vererek onunla geçinmesini istediğini, tarafların uzun zaman önce birbirlerinden koptuğunu, iki yabancı insan gibi ayrı odalarda yaşamaya başladıklarını ileri sürerek, tarafların boşanmalarına, davacı lehine 10.000 YTL maddi, 5.000 YTL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, tarafların 34 yıllık evlilikleri boyunca davalının eşini üzecek herhangi bir kötü davranışının olmadığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, evin geçimine yönelik her türlü ihtiyacın ortak kararlarla gerçekleştirildiğini, son üç buçuk yıldır davacının kendi maaşını kendisinin aldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.

Mahkemenin boşanma davasının kabulüne, maddi tazminat davasının kısmen kabulüne ve manevi tazminat davasının reddine dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda belirtilen nedenle bozulmuş, mahkemece uzun yıllar eşinin aşırı hesaplı ve cimrilik ölçüsündeki tutumluluğuna dayanmak zorunda kalan kadının, ekonomik ve sosyal alanda özgür ve rahat yaşamak ve ekonomik şiddetten kurtulmak için açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, direnme kararı yerindedir.

Ne var ki davalı vekilinin sair temyiz nedenleri özel dairece incelenmemiş olduğundan, dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan dosyanın davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.11.2008 gününde ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.”

Ekonomik Şiddetin Cezai Sonuçları

Ekonomik şiddet aile ve boşanma hukuku kapsamında değerlendirilmekle birlikte ceza hukuku bağlamında Türk Ceza Kanununda suç olarak gösterilen fiillerle bir araya gelmesi halinde ekonomik şiddet uygulayan eşin cezai sorumluluğu da söz konusu olabilecektir. Örneğin eknomik şiddetin eşin işe gitmesine engel olunması şeklinde gerçekleşmesi halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu; ya da eşe ekonomik sebeplerle şiddet uygulanması halinde yaralama suçu veya tehdit ya da hakaret suçu gibi suçlardan sorumluluk söz konusu olabilecektir.

Sık Sorulan Sorular

1. Ekonomik şiddet nedir ve nasıl tanımlanır?

Boşanma hukuku kapsamında ekonomik şiddet genel boşanma sebepleri arasında değerlendirilir ve eşlerden birinin diğerini ekonomik olarak engellemesi ya da kasten zor durumda bırakması olarak tanımlanabilir.

2. Evin ihtiyaçlarını karşılamayan koca boşanma sebebi midir?

Türk Medeni Kanunu evlilik birliğinin genel hükümleri içerisinde eşlere evlilik birliğinin giderlerine katılmak, aynı konutta oturmak gibi ekonomik yönü olan yükümlülükler de getirmiştir. Bu yükümlülüklere aykırı davranmak boşanma sebebi olarak değerlendirilebilir.

Hukuki Makaleler

YURTDIŞINDA ALINAN BOŞANMA KARARLARININ TÜRKİYE’DE UYGULANMASI

Yurtdışında alınan boşanma kararları Türkiye’de nasıl geçerli olur? Tanıma ve tenfiz süreci nedir? Kapsamlı bilgi için sayfamızı ziyaret edin.