• Twitter
  • Dribbble
  • Instagram
Call us now: +90 538 289 28 68
Viridis Legal Partners
  • Ana Sayfa
  • Faaliyet Alanlarımız
    • Gayrimenkul ve Kira Hukuku
    • Boşanma Davası Avukatı ve Aile Hukuku
    • Sınai Mülkiyet Hukuku Hizmetleri
    • Ceza Hukuku
    • Ticaret Hukuku Hizmetleri
    • İş Hukuku ve İş Sözleşmeleri
    • Sağlık Hukuku ve Medikal Malpraktis Avukatlığı
  • Hukuki Makaleler
    • Anlaşmalı Boşanma Nedir? Hızlı ve Sorunsuz Boşanma Süreci
    • Boşanma Davası Nasıl Açılır? Anlaşmalı ve Çekişmeli Boşanma Süreci
  • Biz Kimiz
    • Nadide Özdemir
  • İletişim
  • Türkçe
    • English
    • Türkçe
  • Ara
  • Menu Menu

Yalan Tanıklık Suçu ve Cezası (TCK 272)

Yalan Tanıklık Suçu
Home » News » Yalan Tanıklık Suçu ve Cezası Nedir? (TCK 272)

Yalan tanıklık suçu ceza hukuku alanında sık karşılaşılan, özellikli bir suç tipi olarak karşımıza çıkar. Yalan tanıklık suçu ile suçlanıyorsanız veya bu suçlama nedeni ile sizin ya da bir yakınınız hakkınızda gözaltı veya tutuklama tedbirleri uygulanmakta ise mutlaka bir ceza avukatı desteğinden faydalanmanız gerekir. İstanbuldaki ceza hukuku avukatınız, Viridis Legal Partners olarak ceza yargılamasının tüm aşamalarında sizlerin yanındayız.

Index

Toggle
  • Yalan Tanıklık Nedir?
  • Yalan Tanıklık Suçu (TCK 272) Nedir?
  • Yalan Tanıklık Suçunun Unsurları
  • Yalan Tanıklık Suçunun Fail Unsuru
  • Yalan Tanıklık Suçunun Mağdur Unsuru
  • Mahkemede Yalan Beyanda Bulunmak Ne Zaman Suç Sayılır?
  • Yalan Tanıklık Suçunun Cezası Nedir?
  • Yalan Tanıklık Suçunda Etkin Pişmanlık
  • Yalan Tanıklık ile İftira Suçunun Farkı
  • Yalancı Tanıklık Nasıl İspatlanır?
  • Yalan Tanıklık Suçunda Zamanaşımı, HAGB ve Erteleme
  • TCK 272 Uyarınca Yalan Tanıklık Suçuna Dair Yargıtay Kararları
  • Yalan Tanıklık Suçunda Dava Süreci Nasıl İşler?

Yalan tanıklık suçu ile suçlanıyorsanız ya da yalan tanıklık suçu mağduru iseniz etkili ceza avukatı hizmetleri için hemen bizimle iletişime geçin.

Yalan Tanıklık Nedir?

Yalan tanıklık, bir kişinin tanık dinlemeye yetkili makamlar önünde, bilerek ve isteyerek gerçeğe aykırı beyanda bulunmasıdır. Bu eylem, Türk Ceza Kanunu‘nun 272. maddesinde suç olarak tanımlanmıştır. Yalan tanıklık, adaletin doğru bir şekilde işlemesini engellediği için ciddi bir suç olarak kabul edilir ve cezai yaptırımlara tabidir.

Yalan Tanıklık Suçu (TCK 272) Nedir?

Yalan tanıklık suçu, tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak beyanda bulunulması olarak tanımlanabilir. Tanıklık; bir olay hakkında görgüsü veya bilgisi olan bir kimsenin beş duyusu ile edindiği bilgileri tanık dinlemeye yetkili makam önünde anlatmasıdır. Yalan tanıklık suçu, “adliyeye karşı suçlar” bölümünde düzenlenmiş olup yalancı şahitlik ile adaletin yerine gelmesinin engellendiği kabul edilmiştir.

Yalan tanıklık 

Madde 272- 

(1) Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye, dört aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir. 

(2) Mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. 

(3) Üç yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçun soruşturma veya kovuşturması kapsamında yalan tanıklık yapan kişi hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. 

(4) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi ile ilgili olarak gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. 

(5) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla; yalan tanıklık yapan kişi, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur. 

(6) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; hükmolunur. 

(7) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, altıncı fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır. 

(8) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi hakkında hapis cezası dışında adlî veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; yalan tanıklıkta bulunan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Yalan tanıklık suçu, 5237 sayılı TCK’nın ikinci kitabının dördüncü kısmının “Adliyeye Karşı Suçlar” başlıklı ikinci bölümü altında 272. maddede düzenlenmiştir. 273. maddede bu suç bakımından şahsi cezasızlık halleri ile 274. maddede ise etkin pişmanlık hükümlerine yer verilmiştir.

Muhakeme hukukunda delil olarak kabul edilen “tanık beyanının ” gerçeğe aykırı olması, hukuk yargılmasının veya ceza yargılamasının soruşturma ya da kovuşturma safhalarının yanlış yönlendirilmesine sebep olabilecektir. Bu durum ise adliyenin yanlış yola sevk edilmesine ve maddi gerçeğe aykırı, adaletsiz sonuçlara varılmasına yol açabilecektir.

Maddenin ilk fıkrası ile hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde yapılan gerçeğe aykırı tanıklık fiili cezalandırılmaktadır. İkinci fıkrasında ise mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi veya kurum önünde, üçüncü fıkrasında da üç yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçun soruşturma ya da kovuşturması kapsamında yalan tanıklık yapılması fiilleri daha ağır cezayı gerektiren haller olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar bu suç, sırf hareket suçu olarak düzenlenmişse de, maddenin 4 ila 8 inci fıkralarında, gerçeğe aykırı tanıklık fiili dolayısıyla, aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi hakkında, bir kısım koruma tedbirlerinin uygulanması ya da bu kimse hakkında bazı yaptırımlara hükmolunması, cezayı ağırlaştıran haller olarak öngörülmüştür. Ayrıca 273 üncü maddede, bu suça ilişkin şahsi cezasızlık sebebi ve 274 üncü maddede ise etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmiştir.

Yalan Tanıklık Suçunun Unsurları

Yalan Tanıklık Suçunda Zarar

Zarar yalan tanıklık suçunun bir unsuru değildir. Yalan tanıklık sonucunda adaletin yanlış yönde gerçekleşmesi tehlikesinin doğması suçun oluşumu için gerekli ve yeterlidir. Suçun oluşması bakımından verilen gerçeğe aykırı beyanın verilecek hükme etkili olup olmaması bir önem arz etmemektedir. Ancak zararın ortaya çıkması neticesi ise cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli hal olarak öngörülmüştür.

Yalan Tanıklık Suçunda Yemin

Yemin, yalan tanıklık suçunun bir unsuru değildir. TCK 272/2 maddesi “mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi veya kurul önünde …” gerçeğe aykırı tanıklık yapılmasını suçun nitelikli hali olarak düzenlemiştir. Yine suçun basit halinde hukuka aykırı bir fiilin soruşturulması kapsamında tanık dinlemeye yetkili olanların aynı zamanda yemin verdirmeye yetkili olmaları da aranmamaktadır. Yine CMK 50 ve 51. maddeleri gereği yeminsiz dinlenecek tanıkların gerçeğe aykırı beyanda bulunmaları ile de bu suç oluşmaktadır. Yemin yalan tanıklık suçunun unsuru değildir. Yine TCK 272/2 maddesinde nitelikli halin gerçekleşmesi için yemin edilmesi değil, tanık dinleyen kişi ya da kurumun yemin verdirmeye yetkili olması yeterli görülmüştür. Bu hali ile yeminsiz dinlenmesi öngürülen tanıkların beyanlarının gerçeğe aykırı olması halinde de yalan tanıklık suçu oluşacaktır.

CMK 54/2 maddesi gereği savcıların yemin verdirmeye yetkileri bulunduğundan soruşturma safhasında da savcı huzurunda tanığın gerçeğe aykırı beyanda bulunması ile de TCK 272/2 maddesinde düzenlenen suç oluşacaktır. Bu madde yalnızca ceza yargılaması değil hukuk yargılaması kapsamında da uygulama olanağı bulmaktadır.

Yalan Tanıklık Suçunun Fiil Unsuru

Yalan tanıklık suçu ile yasaklanan fiil, “gerçeğe aykırı tanıklık” yapmaktır. Gerçeğe aykırı tanıklık hem yalnış hem de eksik beyanda bulunmayı ya da gerçek ile birlikte gerçeğe aykırı hususları da beyan etmeyi kapsamaktadır. Yalan söylemek deyiminin tabii olarak gerçeği inkar etmeyi de kapsadığı madde gerekçesinde ifade edilmiştir. Yanlış, eksik ya da gerçek ile birlikte yalan beyanda bulunulması ile bu suç oluşur. Bu bakımdan suç, serbest hareketli suçtur.

Fiilin oluşması için tanığın olayı gerçekte oluş biçiminden farklı anlatması gerekmektedir. Fakat tanığın gerçeğe aykırı her beyanı yalan tanıklık suçunu oluşturmaz. Önemli olan tanığın olayı kendisi tarafından algılandığı hali ile anlatıp anlatmadığıdır. Tanığın beyanlarının objektif olarak gerçeğe aykırı olması bu suçun oluşması için yeterli değildir. Tanığın bilinçli olarak gerçekten ayrılmış olması gerekir. (Yargıtay, Ceza Genel Kurulu, E. 2016/1130, K. 2019/162, T. 5.03.2019)

Suçun oluşması için gerçeğe aykırı beyanların tanıklığı gerektiren olgu ve olaylara ilişkin olması gerekir. Aksi halde yargılama konusu ile ilgisi bulunmayan beyanların gerçeğe aykırı olması suç ile korunan hukuki değerin zedelenmesi tehlikesi doğmayacağından TCK 272. maddesi ile düzenlenen suç oluşmayacaktır. Koşulları var ise TCK 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu oluşacaktır. Örneğin mahkeme huzurunda beyanda bulunan tanığın kimliğinin tespiti esnasında gerçeğe aykırı beyanda bulunması ile yalan tanıklık suçu oluşmaz.

Gerçeğe aykırı tanıklığın tanık dinlemeye yetkili kişi ya da kurul önünde yapılması gerekir. Tanıklığın mahkeme huzurunda veya yemin verdirmeye yetkili kişi ya da kurum önünde yapılması ise daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Buna göre ceza ya da hukuk yargılaması kapsamında tanıklık yapılması halinde TCK 272/2 maddesinde gösterilen suç oluşacaktır.

Yine idari soruştumalar ya da disiplin soruşturmaları veya 4483 sayılı yasa gereği yapılan ön soruşturmalar kapsamında yapılan tanıklık TCK 272/1 maddesinde gösterilen “hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan soruşturma” kapsamında kalacağından suçun temel şekli oluşacaktır.

Kolluğun tanık dinleme yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle polis ya da jandarma tarafından bilgisine başvurulan kişilerin beyanları tanık beyanı olarak değerlendirilmemekte ve bu beyanların gerçeğe aykırı olması yalan tanıklık suçunu oluşmamaktadır. (Yargıtay, 8. Ceza Dairesi, E. 2019/20365, K. 2020/11559, T. 16.03.2020; Yargıtay, 9. Ceza Dairesi, E. 2013/4103, K. 2013/8656, T. 4.06.2013; Yargıtay, 4. Ceza Dairesi, E. 2009/16212, K. 2009/12656, T. 24.06.2009)

Yalan Tanıklık Suçunun Fail Unsuru

Bu suçun faili tanık sıfatı ile dinlenen kişidir. Bu suç özgü bir suçtur.

Suç bizzat ve sadece tanık sıfatına sahip kişi tarafından gerçekleştirilebileceğinden, bu suç niteliği itibariyle tek başına işlenebilen bir suçtur. Bu itibarla, yalan tanıklık suçuna iştirak eden kimseler azmettiren ya da yardım eden olarak sorumlu tutulur.

Tanık, “hariçte geçen olaylara ilişkin bildiklerini tanık dinlemeye yetkili makam önünde beyana mecbur olan üçüncü şahıs” dır. Tanık beyanı ise uyuşmazlığa taraf olmayan ancak olaya şahit olmuş kimsenin, o vakıa hakkında beş duyusu ile edindiği bilgileri sübut kararı verecek mahkeme veya onun yerine duruşma yaparak tanık dinlemeye yetkili kılınmış bir başka mahkeme veya hakim ya da yetkili diğer bir makam huzurunda sözlü olarak açıklamasıdır.

Sanık, savunma hakkı, susma hakkı ve kendi aleyhine delil vermeme hakları kapsamında gerçeğe aykırı beyanda bulunabilir. Sanığın gerçeğe aykırı beyanda bulunması bu suçu oluşturmamaktadır.

Mağdur, CMK 236 maddesinin “ Mağdurun tanık olarak dinlenmesi halinde, yemin hariç tanıklığa ilişkin hükümler uygulanır.” düzenlenmesine rağmen; davaya katılsın ya da katılmasın taraf durumundadır. Bu halde mağdurun beyanlarının gerçeğe aykırı olması yalan tanıklık suçunu oluşturmayacağının kabulü gerekir. Koşulları varsa iftira suçunundan cezalandırılması yoluna gidilmelidir.

Hukuk yargılamasında davacı ve davalı tarafların beyanları yalan tanıklık suçunu oluşturmayacaktır. Ancak yemin verdirilerek beyanda bulunmaları halinde TCK 275. maddesinde düzenlenen “yalan yere yemin suçu ” oluşacaktır.

Bilirkişi ve tercümanların gerçeğe aykırı mütalaa ve tercümeleri 765 sayılı TCK da öngörülen düzenlemenin aksine yalan tanıklık değil, 5237 sayılı TCK 276. maddesine düzenlenen “gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık ” suçunu oluşturacaktır.

Yalan Tanıklık Suçunun Mağdur Unsuru

Suçun mağduru toplumu oluşturan tüm bireylerdir. Gerçeğe aykırı tanıklıktan dolayı toplumu oluşturan herkes mağdur konumundadır.

TCK 272/4 vd fıkralarında bu suçun neticesi nedeni ile ağırlaştırılmış halleri düzenlenmiştir. Bu hallerde aleyhine yalan tanıklıkta bulunulan kişinin suçun mağduru olduğunun kabulü gerekir.

Yalan Tanıklık Suçunun Manevi Unsuru

Yalan tanıklık suçu, kasten işlenebilen bir suçtur. Bu suç doğrudan kast ile işlenebileceği gibi olası kastla da işlenebilir.

Olay ya da olgulara ilişkin olarak tanığın kendisinden ya da başka bir nedenden doğan yanlış izlenim ve duyumları, dalgınlığı, unutkanlığı ya da olayın üzerinden zaman geçmesi nedeniyle olguların az veya yanlış hatırlanması neticesinde gerçeğe aykırı beyanlarda bulunması, yalan tanıklık suçunu oluşturmaz. Tanığın, olgulara ilişkin olarak maddi hataya düşmesi, yalan tanıklık suçu yönünden kastını ortadan kaldıracaktır.

Mahkemede Yalan Beyanda Bulunmak Ne Zaman Suç Sayılır?

Yalan beyanda bulunma suçu TCK 206’da düzenlenmiş olup ilgili düzenlemede “Bir resmi belgeyi düzenleme yetkisi olan kamu görevlisine karşı yalan beyanda bulunan kişi hakkında üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir şeklinde belirtilmiştir. Yalan beyanda bulunan kişi şahit olursa ve yalan beyan, bir soruşturma kapsamında veya kovuşturmada gerçekleşirse, bu takdirde TCK m. 272’de düzenlenen yalan tanıklık suçu işlenmiş sayılır.

Yalan Tanıklık Suçunun Cezası Nedir?

Yalancı şahitlik suçunun basit halinin cezası; bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır. Hapis cezası üç yıldan fazla olan bir suçun soruşturmasına veya kovuşturmasına başlanmışsa burada yalancı tanıklık yapan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Yalan Tanıklık Suçunda Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Haller

TCK 272/4 maddesi ile gözaltına alma ve tutuklama hariç olmak üzere kişi hakkında arama, el koyma, adli kontrol ve sair koruma tedbirlerinin uygulanması halinde, kişinin yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla 272/1,2,3 fıkralarına göre verilecek cezalar yarı oranında artırılacaktır.

TCK 272/5 maddesi ile gözaltına alma ve tutuklama tedbirlerinin uygulanması durumu ayrı tutulmuş ve yalan tanıklık suçunun failinin aleyhine tanıklıkta bulunulan kişinin yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla; ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da dolaylı fail (TCK 37/2) olarak sorumlu tutulacaktır.

Yalan tanıklık suçunun faili, fiilinden ötürü TCK 272/1,2,3 fıkraları gereği sorumlu tutulacak, ayrıca belirtilen koruma tedbirlerinin uygulanması dolayısıyla, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ötürü dolaylı fail olarak sorumlu tutulacaktır. Bu ağırlaşan netice bakımından da failin sorumlu tutulabilmesi, aleyhinde tanıklıkta bulunan kişi hakkında beraat ya da kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesi ile mümkün olacaktır.

TCK 272/6 maddesinde ise aleyhine tanıklık yapılan kişinin hapis cezasına uğraması durumunda verilen hapis cezasının miktarına göre yalan tanıklık suçunun failinin cezasının ağırlaştırılması öngörülmüştür. Eğer hapis cezasının infazına başlandı ise TCK 272/7 gereği altıncı fıkraya göre verilecek cezanın arttırılması öngörülmüştür.

TCK 272/8 gereği ise aleyhine tanıklık yapılan kişi hapis cezası dışında adli ya da idari bir yaptırım uygulanmışsa yalan tanıklık suçunun faili hakkında üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasının uygulanması öngörülmüştür. Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi hakkında hapis cezası dışındaki adli yaptırımlardan adli para cezası ve güvenlik tedbirleri ile idari bir yaptırım uygulanması halinde bu fıkra hükmü uygulanacaktır.

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçların özelliği gereği, gerçekleştirilen fiil ile ağırlaşan netice arasında nedensellik bağlantısı kurulması gerektiğinden, yapılan gerçeğe aykırı tanıklık, söz konusu koruma tedbirlerinin uygulanmasına ya da mahkumiyet kararı verilmesinde doğrudan ya da dolaylı bir etkide bulunmuyor ise, fail ağırlaşan neticeden sorumlu tutulmamalıdır.

TCK 272/4 ve devamı fıkralarında gösterilen ağır neticelerin gerçekleşmesi durumunda, ağır neticelere maruz kalan kişiler suçun doğrudan mağduru konumundadır. Tek bir gerçeğe aykırı tanıklık neticesinde,

birden fazla kişinin yukarıda sayılan ağır neticelere maruz kalması durumunda, zincirleme suça ilişkin hükümler tatbik edilmelidir (TCK.m.43/2)

Yalan Tanıklık Suçunda Şahsi Cezasızlık Nedenleri ve Cezanın Azaltılmasını Gerektiren Sebepler

Bu haller TCK 273 maddesinde gösterilmiştir.

Şahsi cezasızlık veya cezanın azaltılmasını gerektiren sebepler

Madde 273- (1) Kişinin;

  1. a) Kendisinin, üstsoy, altsoy, eş veya kardeşinin soruşturma ve kovuşturmaya

uğramasına neden olabilecek bir hususla ilgili olarak yalan tanıklıkta bulunması,

  1. b) Tanıklıktan çekinme hakkı olmasına rağmen, bu hakkı kendisine hatırlatılmadan

gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapması,

Halinde, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

(2) Birinci fıkra hükmü, özel hukuk uyuşmazlıkları kapsamında yapılan yalan tanıklık

hallerinde uygulanmaz.

Yalan tanıklık yapan kişinin kendisinin, üstsoy, altsoy, eş veya kardeşinin soruşturma ve kovuşturmaya uğramasına neden olabilecek bir hususla ilgili olarak gerçeğe aykırı tanıklıkta bulunmasının bir cezasızlık ya da cezayı azaltan bir hal olarak kabul edilmiştir. Anayasanın 38/5’inci maddesi uyarınca; “Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz” .

Kişinin tanıklıktan çekinme hakkı bulunmasına rağmen bu hakkının hatırlatılmaması ve kişinin yalan beyanda bulunması diğer bir cezasızlık ya da cezayı azaltan bir hal olarak kabul edilmiştir.

CMK 45’inci maddesine göre;

  1. Şüpheli veya sanığın nişanlısı,
  2. Evlilik bağı kalmasa bile şüpheli veya sanığın eşi,
  3. Şüpheli veya sanığın kan hısımlığından veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyu,
  4. Şüpheli veya sanığın üçüncü derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayın hısımları,
  5. Şüpheli veya sanıkla aralarında evlâtlık bağı bulunanlar; tanıklıktan çekinme hakkına sahiptirler.

Maddede sayılan kişilere tanıklık yapmadan önce tanıklıktan çekinme hakları bulunduğu hatırlatılır. Bu hükümle, fail için mutlak bir cezasızlık hali öngörülmemiş, ceza verilmemesi ya da cezada indirim yapılması konusunda, hakime takdir yetkisi tanınmıştır.

273’üncü maddenin 1’inci fıkrasında sayılan şahsi cezasızlık veya cezanın azaltılmasını gerektiren sebepler, özel hukuk uyuşmazlıkları kapsamında yapılan yalan tanıklık hallerinde uygulanmayacaktır.

Yalan Tanıklık Suçunda Etkin Pişmanlık

Yalan tanıklık suçunda etkin pişmanlık halleri TCK 274 maddesinde gösterilmiştir.

Etkin pişmanlık

Madde 274- 

(1) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya

yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verilmeden veya hükümden önce gerçeğin söylenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.

(2) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu

sonuçlayacak nitelikte karar verildikten sonra ve fakat hükümden önce gerçeğin söylenmesi

halinde, verilecek cezanın üçte ikisinden yarısına kadarı indirilebilir.

(3) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşmeden

önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısından üçte birine kadarı indirilebilir.

Bu hüküm ile yargılamanının safhalarında gerçeği söyleyen faile ceza verilmemesi ya da cezasından indirime gidilmesi öngörülmüştür. Buna göre :

  • Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verilmeden veya hükümden önce gerçeğin söylenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.
  • Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verildikten sonra ve fakat hükümden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisinden yarısına kadarı indirilebilir.
  • Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısından üçte birine kadarı indirilebilir.

Yalan Tanıklık ile İftira Suçunun Farkı

KRİTERİFTİRA SUÇUYALAN TANIKLIK SUÇU
TANIMIBir kişiye, işlemediğini bildiği halde, yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, hakkında soruşturma veya kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak amacıyla, hukuka aykırı bir fiil isnat etmek.Tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde, bilerek ve isteyerek gerçeğe aykırı beyanda bulunmak.
FAİLİN ÖZELLİĞİHerhangi bir kişi olabilir; suçun faili yönünden özel bir nitelik aranmaz.Yalnızca tanık sıfatına sahip kişiler olabilir; bu nedenle özgü suç niteliğindedir.
UNSURLARFailin , mağdur hakkında soruşturma veya kovuşturma başlatılması ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak amacıyla hareket etmesi gerekir.Failin kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunması yeterlidir.
KONUMağdur hakkında hukuka aykırı bir fiilin isnat edilmesi ve isnadın yetkili makamlara bildirilmesi.Tanıklık sırasında gerçeğe aykırı beyanda bulunulması; doğrudan bir kimseye suç isnadında bulunulması şart değildir.
CEZAİ YAPTIRIMSuçun cezası, mağdurun uğradığı zararın derecesine göre değişiklik gösterir.Suçun cezası, tanıklığın yapıldığı aşamaya göre değişir. Mahkeme huzurunda veya yemin ettirilerek yapılan yalan tanıklık daha ağır cezalandırılır.
ETKİN PİŞMANLIKKanun koyucu, iftira suçu açısından etkin pişmanlık hükümleri öngörmüştür.Kanun koyucu, yalan tanıklık suçu açısından da etkin pişmanlık hükümleri öngörülmüştür.

Yalancı Tanıklık Nasıl İspatlanır?

Yalancı tanıklık suçunun ispatlanması oldukça zordur. Suçun tüm unsurlarının ispatlanması gerekir. Yalancı şahitlik durumunun oluştuğunu iddia eden taraf iddiasını ispat etmelidir. Yalancı tanıklığın bilinerek ve istenerek yapıldığının şüpheye yer verilmeyecek şekilde ispatlanması önem arz etmektedir.

Yalan Tanıklık Suçunda Zamanaşımı, HAGB ve Erteleme

Hapis cezası ile birlikte ya da yalnız uygulanabilen bir yaptırım türü olan adli para cezası; yalan tanıklık suçundan dolayı faile hükmedilecek hapis cezasının bir yıl yahut daha az olduğu takdirde verilecek cezanın adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.

Yalan tanıklık suçunun failine hükmedilen hapis cezasının iki sene veya daha az olduğu takdirde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. Yalan tanıklık suçu sebebiyle hükmedilen hapis cezasının iki sene ya da daha az olması halinde cezanın ertelenmesi kararı verilebilir.

TCK 272 Uyarınca Yalan Tanıklık Suçuna Dair Yargıtay Kararları

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/2411 E. 2023/2408 K.

“5237 sayılı Kanun’un 272 nci maddesinde yasaklanan fiil, “gerçeğe aykırı tanıklık yapmak”tır. Gerçeğe aykırı tanıklık, yalan söylemek veya tanıklığın konusunu oluşturan hususlar hakkında bilgiyi bilerek kısmen veya tamamen saklamak, gizlemek, gerçeğe uygun beyanlara gerçeğe aykırı hususlar eklemek şeklinde yapılabilir. Yalan söylemek deyimi, tabii olarak gerçeği inkar etmeyi de kapsar. Suçun oluşumu için, gerçeğe aykırı tanıklığın, tanıklık yapılan olgu ve olaylara ilişkin olması gerekir. Tanığın, beyanda bulunduğu maddi olguları bilerek ve isteyerek değiştirmesi, çarpıtması, olduğundan farklı göstermesi, gizlemesi bu suçu oluşturur. Olay ya da olgulara ilişkin olarak tanığın kendisinden ya da başka bir sebepten kaynaklanan yanlış izlenim ve duyumları, dalgınlığı, unutkanlığı yahut olayın üzerinden belirli bir zaman geçmesi nedeniyle olguların az ya da yanlış hatırlanması neticesinde gerçekle uyumlu olmayan beyanlarda bulunması, yalan tanıklık suçunu oluşturmaz. Somut olayda, sanığın, diğer sanık … hakkında tehdit suçundan yürütülen soruşturma ve kovuşturma aşamalarında olaya ilişkin bilgisinin olmadığına dair beyanda bulunması eyleminin, sanığın savunmasının aksine tanıklık yaptığı olguları bilerek ve isteyerek gizlemek suretiyle üzerine atılı suçu oluşturduğuna dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle sanık hakkında kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.”

Yargıtay 4. CD Karar: 2012/19119

5271 sayılı yasada belirtilen zarar kavramının ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi zarara ilişkin olup, manevi zararı kapsamadığı yargılamaya konu yalan tanıklık suçunda dosyaya yansıyan ve talep edilen bir zararın bulunmadığı gözetilerek, sabıkasız sanık hakkında takdiri indirim uygulanıp, cezası seçenek yaptırıma çevrilmesine rağmen “zarar giderilmediğinden” şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır.

Yalan Tanıklık Suçunda Dava Süreci Nasıl İşler?

Yalan tanıklık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 272. Maddesinde düzenlenmiştir ve adil yargılanma hakkını korumayı amaçlar. Bu suç, şikâyete tabi olmayan bir suçtur; yani savcılık, suçun işlendiğini öğrendiği anda resen (kendiliğinden) soruşturma başlatır. Şikâyetten vazgeçme, davanın düşmesine neden olmaz.

Suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır; bu süre içinde dava açılmadığı takdirde, dava hakkı ortadan kalkar.

Sıkça Sorulan Sorular:

Mahkemede yalan tanıklık yapmak suç mu?

Evet, mahkemede yalan tanıklık yapmak Türk Ceza Kanunu’nun 272. Maddesi uyarınca suçtur. Tanık, yetkili merciler önünde gerçeğe aykırı beyanda bulunursa, yalan tanıklık suçunu işlemiş olur.

Yalan tanıklık suçunda ceza ertelemeye çevrilir mi?

Evet, yalan tanıklık suçunda verilen hapis cezası, mahkemenin takdirine bağlı olarak ertelenebilir veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilebilir. Bu kararlar, sanığın sabıkasız olması ve belirli şartların sağlanması durumunda uygulanabilir.

Hukuk mahkemesinde verilen yanlış tanıklık da cezalandırılır mı?

Evet, hukuk mahkemelerinde de yalan tanıklık yapmak suçtur. Tanık, yeminli olarak gerçeğe aykırı beyanda bulunursa, yalan tanıklık suçundan cezalandırılabilir.

Yalan tanıklıkla iftira suçu arasındaki fark nedir?

Yalan Tanıklık: Tanığın, yetkili merciler önünde gerçeğe aykırı beyanda bulunmasıdır.

İftira: Bir kişiye, işlemediğini bildiği halde suç isnat edilmesidir. Yani, yalan tanıklık genel olarak gerçeğe aykırı beyanda bulunmayı kapsarken, iftira suçu, belirli bir kişiye yönelik asılsız suç isnadını içerir.

Mahkemeye yalan tanıklık eden kişiye dava nasıl açılır?

Yalan tanıklık suçu, şikâyete tabi olmayan bir suçtur. Savcılık, suçu öğrendiğinde resen soruşturma başlatır. Mağdur, savcılığa suç duyurusunda bulunarak süreci başlatabilir.

Yalan tanıklık suçunda zamanaşımı süresi ne kadardır?

Yalan tanıklık suçunda dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre içinde dava açılmazsa, suç zaman aşımına uğrar.

Namusa yönelik yalan beyanda bulunmanın cezası nedir?

Namusa yönelik yalan beyanlar, iftira suçu kapsamında değerlendirilir. Bu durumda, fail hakkında iftira suçundan dolayı ceza verilir.

Yalan beyanla suçlanan ne yapmalı?

Yalan beyanla suçlanan kişi, delillerle kendini savunmalı ve gerekirse tanığın yalan söylediğini ispatlamak için savcılığa suç duyurusunda bulunmalıdır.

Tanık yalan söylediyse nasıl şikayet edilir?

Tanığın yalan söylediği düşünülüyorsa, savcılığa suç duyurusunda bulunarak yalan tanıklık suçundan işlem yapılması talep edilebilir.

Yalancı tanıklık ifadesi nasıl geri alınır?

Tanık, yalan beyanda bulunduğunu fark ederse, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için durumu derhal yetkili mercilere bildirmelidir. Bu durumda cezada indirim yapılabilir.

Ceza mahkemesinde yanlış tanıklık yapmak ceza aldırır mı?

Evet, ceza mahkemesinde yalan tanıklık yapmak, daha ağır ceza ile cezalandırılır. Mahkeme huzurunda yalan tanıklık yapan kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası alabilir.

Yalancı tanıklıkta pişmanlık indirimi var mı?

Evet, yalan tanıklık suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Tanık, gerçeğe aykırı beyanını mahkeme kararından önce düzeltirse, cezada indirim yapılabilir.

Avukatımıza Danışın

nadide-ozdemir

Ofis Adresimiz

 İstiklal Street No:56/58, Grand Pera Kat:3, Apartment:5, Beyoğlu, Istanbul

 

Telefon Numaramız

+90 538 289 28 68

Link to: Get in touch

Sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz

Size yardımcı olmak için buradayız.

ADRES

Viridis Legal Partners | Hukuk Bürosu | İstiklal Caddes No:56/58, eOfis – Grand Pera Beyoğlu/İstanbul
İletişim Numarası: +90 538 289 28 68 | E-posta: [email protected]
BARO SICIL NUMARASI: 57790

İstanbul’da uluslararası müvekkillere hizmet verme konusunda uzmanlaşmış bir butik hukuk bürosu olarak, Türkiye’nin karmaşık hukuki ortamında yabancıların karşılaştığı kendine özgü zorlukları tam olarak anlıyoruz. Türk hukuku hakkındaki derin bilgimiz ve çeşitli hukuki alanlardaki kapsamlı uzmanlığımızla, hareketli İstanbul şehrinde hukuki rehberlik ve destek için güvenilir tercihiniz oluyoruz.

YASAL UYARI

Bu web sitesinde yer alan bilgiler yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır. Bilgiler Viridis Legal Partners tarafından sağlanmaktadır ve bilgileri güncel ve doğru tutmak için çaba göstermemize rağmen, web sitesi veya web sitesinde yer alan bilgiler, ürünler, hizmetler veya ilgili grafiklerle ilgili olarak herhangi bir amaç için eksiksizlik, doğruluk, güvenilirlik, uygunluk veya kullanılabilirlik hakkında açık veya zımni hiçbir beyan veya garanti vermiyoruz. Bu nedenle, bu tür bilgilere güvenmeniz durumunda risk kesinlikle size aittir.

Hakkımızda | Avukatlarımız | İletişim | Servislerimiz | Makaleler

Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu ve Cezası (TCK 299)
Sayfanın başına dön

This is a notification that can be used for cookie consent or other important news. It also got a modal window now! Click "learn more" to see it!

OKLearn More

Cookie and Privacy Settings



How we use cookies

We may request cookies to be set on your device. We use cookies to let us know when you visit our websites, how you interact with us, to enrich your user experience, and to customize your relationship with our website.

Click on the different category headings to find out more. You can also change some of your preferences. Note that blocking some types of cookies may impact your experience on our websites and the services we are able to offer.

Essential Website Cookies

These cookies are strictly necessary to provide you with services available through our website and to use some of its features.

Because these cookies are strictly necessary to deliver the website, refusing them will have impact how our site functions. You always can block or delete cookies by changing your browser settings and force blocking all cookies on this website. But this will always prompt you to accept/refuse cookies when revisiting our site.

We fully respect if you want to refuse cookies but to avoid asking you again and again kindly allow us to store a cookie for that. You are free to opt out any time or opt in for other cookies to get a better experience. If you refuse cookies we will remove all set cookies in our domain.

We provide you with a list of stored cookies on your computer in our domain so you can check what we stored. Due to security reasons we are not able to show or modify cookies from other domains. You can check these in your browser security settings.

Google Analytics Cookies

These cookies collect information that is used either in aggregate form to help us understand how our website is being used or how effective our marketing campaigns are, or to help us customize our website and application for you in order to enhance your experience.

If you do not want that we track your visit to our site you can disable tracking in your browser here:

Other external services

We also use different external services like Google Webfonts, Google Maps, and external Video providers. Since these providers may collect personal data like your IP address we allow you to block them here. Please be aware that this might heavily reduce the functionality and appearance of our site. Changes will take effect once you reload the page.

Google Webfont Settings:

Google Map Settings:

Google reCaptcha Settings:

Vimeo and Youtube video embeds:

Other cookies

The following cookies are also needed - You can choose if you want to allow them:

Accept settingsHide notification only
Open Message Bar