TUTUKLAMA NEDİR? TUTUKLAMA KARARI, SÜRECİ VE HAKLAR

Home » News » Tutuklama Nedir? Tutuklama Kararı, Süreci ve Haklar

Tutuklama, Türk ceza yargılamasında sıkça karşılaşılan önemli bir koruma tedbiridir. Viridis Legal Partners olarak, ceza hukuku alanındaki uzmanlığımızla tutuklama süreci hakkında bilgilendirme sağlamak ve hukuki destek sunmak için buradayız.

5271 sayılı Ceza Muhakamesi Kanununda düzenlenen tutuklama işlemi ve tutuklanan kişilerin hakları hakkında hazırladığımız bu yazıdan yararlanabilirsiniz. Ceza hukuku hizmetlerimizden faydalanmak ve ceza avukatı desteği almak için bize ulaşabilirsiniz.

Tutuklama Nedir?

Tutuklama, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenen ve sıkılıkla başvurulan önemli bir koruma tedbiridir. Şüpheli veya sanığın, hakkındaki soruşturma veya kovuşturma sürecinde kaçmasını önlemek, delilleri karartmasını veya tanıkları etkilemesini engellemek amacıyla özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanmasını ifade eder. Bu tedbir, henüz hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü bulunmayan kişilere uygulanır ve masumiyet karinesi göz önünde bulundurularak, sadece zorunlu hallerde ve kanunda belirtilen şartlar dahilinde başvurulması gereken istisnai bir uygulamadır. Tutuklama, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkına doğrudan müdahale niteliğinde olduğundan, ölçülülük ilkesi çerçevesinde ve temel hak ve özgürlüklere saygı gösterilerek uygulanması beklenir.

Tutuklama Kararını Kim Verir?

Tutuklama kararı, yargı mercileri tarafından verilir ve bu yetki kanunla sınırlandırılmıştır. Soruşturma evresinde, Cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi tarafından tutuklama kararı verilebilir. Kovuşturma evresinde ise, yargılamayı yürüten mahkeme tutuklama kararı vermeye yetkilidir. Bu düzenleme, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının keyfi müdahalelerden korunması ve yargı denetiminin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.

Tutuklamanın Koşulları ve Nedenleri Nelerdir?

Tutuklamanın koşulları ve nedenleri, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinde düzenlenmiştir. Öncelikle, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması şarttır. Bu, tutuklama için temel koşuldur ve kişinin suçu işlediğine dair ciddi şüphe uyandıran maddi delillerin varlığını gerektirir. İkinci olarak, bir tutuklama nedeninin bulunması gerekir.

Tutuklama nedenleri şunlardır: Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular; şüpheli veya sanığın delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme olasılığının bulunması; tanıklar, mağdurlar veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma olasılığının varlığı. Ayrıca, bazı suçlar için (katalog suçlar) bu nedenlerin varlığı varsayılabilir.

Katolog Suçlar Nelerdir?

Katalog suçlar, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinin 3. fıkrasında sayılan ve tutuklama nedenlerinin varsayılabileceği suçlardır. Bu suçlar arasında soykırım ve insanlığa karşı suçlar, kasten öldürme, işkence, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar gibi ağır suçlar yer almaktadır.

Katalog suçların listesi aşağıda verilmiştir:

  1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (TCK madde 76, 77, 78),
  2. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (TCK madde 79, 80)
  3. Kasten öldürme (TCK madde 81, 82, 83),
  4. Kasten yaralama (TCK madde 86/3- b, e ve f bentleri) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (TCK madde 87),[15]
  5. İşkence (TCK madde 94, 95)
  6. Cinsel saldırı (TCK madde 102/2,3),
  7. Çocukların cinsel istismarı (TCK madde 103),
  8. Hırsızlık (TCK madde 141, 142) ve yağma (TCK madde 148, 149),
  9. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (TCK madde 188),
  10. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (TCK madde 220/1,3,4,5,6),
  11. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (TCK madde 302, 303, 304, 307, 308),
  12. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (TCK madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315),
  13. b) 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.
  14. c) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu.
  15. d) 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
  16. e) 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
  17. f) 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.
  18. g) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinde sayılan suçlar.
  19. h) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar.
  20. i) Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu.
  21. j) Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu.

Çocuklar Tutuklanabilir Mi?

Çocukların tutuklanması konusu, ceza adalet sisteminde özel bir hassasiyet gerektiren bir alandır. Türk hukuk sisteminde, çocukların tutuklanması mümkün olmakla birlikte, bu uygulama sıkı şartlara bağlanmıştır ve son çare olarak düşünülmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki 12 yaşından küçük çocukların ceza ehliyeti bulunmadığından tutuklanmaları da söz konusu olmayacaktır. 12-15 yaş aralığındaki çocuklar için ise tutuklama, sadece üst sınırı 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda mümkündür. 15-18 yaş arasındaki çocuklar için ise genel tutuklama şartları geçerlidir, ancak bu durumda dahi tutuklama kararı verilirken çocuğun yüksek yararı gözetilmeli ve alternatif tedbirler öncelikle değerlendirilmelidir. Çocuk Koruma Kanunu ve uluslararası sözleşmeler gereğince, çocukların tutuklanması istisnai bir uygulama olmalı ve mümkün olan en kısa süre ile sınırlı tutulmalıdır.

Tutuklama Süresi En Fazla Ne Kadar Olabilir?

Tutukluluk süreleri, suçun niteliğine ve yargılama aşamasına göre değişiklik göstermektedir. Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok 1 yıldır. Zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek 6 ay daha uzatılabilir. Diğer bir deyişle Asliye Ceza Mahkemesi yargılamalarında azami tutukluluk süresi bir buçuk yıldır.

Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde ise tutukluluk süresi en çok 2 yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam 3 yılı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile terör suçları bakımından ise 5 yılı geçemez. Diğer bir deyişle Ağır Ceza Mahkemesi yargılamalarında azami tutukluluk süresi beş yıl; terör suçlarında ise yedi yıldır.

Bu süreler, soruşturma ve kovuşturma evrelerinin toplamı için geçerlidir. Bununla birlikte soruşturma aşamasında tutukluluk süreleri ayrıca düzenlenmiştir. Soruşturma evresinde tutukluluk süresi, ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işler bakımından altı ayı, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işler bakımından ise bir yılı geçemez. Ancak, terör suçları ve toplu olarak işlenen suçlar bakımından bu süre en çok bir yıl altı ay olup, gerekçesi gösterilerek altı ay daha uzatılabilir. Buna göre soruşturma aşamasında soruşturulan suç bakımından Asliye Ceza Mahkemesi görevli ise tutuklulukta geçirilecek azami süre altı ay; Ağır Ceza Mahkemesi görevli ise bir yıl ve terör suçları ve toplu suçlar bakımından ise iki yıldır.

Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolunun açılmasıyla birlikte, bu sürelerin aşılması durumunda hak ihlali kararları verilebilmektedir.

Tutuklama Kararına İtiraz edilebilir mi?

Tutuklama kararına itiraz edilebilmektedir. Tutuklama kararına itiraz hakkı, tutuklama kararının hukuka uygunluğunun denetlenmesini sağlayarak keyfi tutuklamaların önüne geçer. Temel insan haklarından biri olan kişi özgürlüğünün gereksiz yere kısıtlanmasını engellemeye yardımcı olurken, aynı zamanda adil yargılanma hakkının bir parçası olarak kişinin kendini savunma imkanını genişletir. İtiraz süreci, ilk derece mahkemesinin kararındaki olası hataların düzeltilmesi için bir fırsat sunar ve tutuklama tedbirinin gerekli ve orantılı olup olmadığının yeniden değerlendirilmesini sağlar. Henüz suçluluğu kanıtlanmamış kişilere uygulanan bir tedbir olan tutukluluğun, masumiyet karinesini zedelemeden uygulanmasına katkıda bulunur. Hukukun temel ilkelerinden biri olan özgürlük lehine yorum ilkesinin uygulanmasını destekler ve hukuk devleti ilkesinin bir yansıması olarak işlev görür. Uluslararası insan hakları standartlarına uyumun bir gereği olan bu hak, aynı zamanda adalet sistemine olan toplumsal güvenin artmasına da katkıda bulunur.

Tutuklama Kararına Kimler İtiraz Edebilir?

Tutuklama kararına itiraz hakkı, şüpheli veya sanığa, müdafiine, yasal temsilcisine ve eşine tanınmıştır. (CMK madde 261,262)

Tutuklama Kararına İtiraz Nereye Yapılır?

Öncelikle tutuklama kararına itiraz dilekçesi kararı veren merciiye verilmektedir. (CMK 268/1) İtirazı değerlendirecek, itirazı inceleyecek merci ise, kararı veren merciin bir üst dereceli merciidir.(268/3)

Örneğin, sulh ceza hakiminin tutuklama kararına karşı itiraz, asliye ceza mahkemesi tarafından (CMK madde 268/3-b); asliye ceza mahkemesince verilen kararlara itirazların incelenmesi, ağır ceza mahkemesi tarafından, ağır ceza mahkemesi ile başkanı tarafından verilen kararlar hakkındaki itirazların incelenmesi ise bir sonraki numaralı ağır ceza mahkemesi tarafından incelenir. 2021 yılında yapılan kanun değişikliği ile sulh ceza hakiminin tutuklama ve adli kontrol kararlarına yapılan itirazları inceleme yetkisi bir sonraki numaralı sulh ceza hakimliğinden alınarak asliye ceza mahkemesine verilmiştir.

Tutuklama Kararına İtiraz Süresi Nedir?

Tutuklama kararına itiraz süresi iki haftadır (CMK madde 268/1). Anılan kanun maddesinde gösterilen süre 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesi ile “yedi gün” iken “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir. 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesi ile getirlen değişikliğin 1/6/2024 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. Diğer bir ifade ile 1/6/2024 tarihinden önce yedi gün olan itiraz süresi bu tarihten sonra iki haftaya çıkarılmıştır.

İtiraz süresi hakkında yakın zamanda yapılan bu değişikliği de bu başlık altında anmakta yarar vardır.

Tutuklama Kararı Verilemeyecek Haller Nelerdir?

Tutuklama kararı verilemeyecek haller, genellikle suçun niteliği ve öngörülen cezanın ağırlığı ile ilgilidir. Öncelikle, sadece adli para cezasını gerektiren suçlarda tutuklama kararı verilemez. Ayrıca, vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere, hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez. Bunun yanında, kişinin kaçma şüphesi, delilleri karartma veya tanıkları etkileme gibi tutuklama nedenlerinin bulunmadığı durumlarda da tutuklama kararı verilmemelidir. Ayrıca, tutuklama yerine adli kontrol tedbirlerinin yeterli olacağı hallerde de tutuklama kararı verilmemesi gerekir.

Tutukluluğun İncelenmesi

Tutukluluğun gözden geçirilmesi de denen tutukluğun incelenmesi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 108. maddesinde düzenlenmiştir. Bununla, tutukluluk halinin devamının gerekip gerekmediğini, tutuklama nedenlerinin halen mevcut olup olmadığını ve tutuklamanın ölçülülük ilkesine uygun olup olmadığının tespit edilmesi amaçlanır.

Soruşturma evresinde, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından tutukluluk durumu en geç 30’ar günlük sürelerle incelenir. Bu inceleme, Cumhuriyet savcısının görüşü alındıktan sonra dosya üzerinden yapılır. Ancak, hakim gerekli gördüğü takdirde şüpheli veya müdafii dinlendikten sonra karar verebilir.

Kovuşturma evresinde ise tutuklu sanığın durumu, her duruşmada ve yine 30’ar günlük sürelerle duruşmalar arasında değerlendirilir. Bu değerlendirmede mahkeme, tutukluluğun devamına, sona erdirilmesine veya adli kontrol tedbirinin uygulanmasına karar verebilir.

Ayrıca, tutuklu sanık, soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında salıverilmesini talep edebilir. Bu talep üzerine hakim veya mahkeme, 3 gün içinde kararını verir.

Tutukluluğun incelenmesi sırasında, tutuklama nedenlerinin ortadan kalkıp kalkmadığı, yeni delil durumu, sanığın kişisel ve ailevi durumu, işlediği suçun niteliği ve önemi gibi faktörler göz önünde bulundurulur.

Tutukluluk incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı da itiraz yolu açıktır. Bu itiraz, kararın öğrenilmesinden itibaren iki hafta içinde yapılır.

Tutuklanan Kişinin Hakları Nelerdir?

Ceza yargılmasında her şüpheli ya da sanık masumiyet karinesi, susma hakkı, avukat yardımından faydalanma hakkı, makul sürede yargılanma hakkı gibi adil yargılamayı mümkün kılan bir çok hakka sahiptir. Tutuklanan şüpheli ya da sanık da bu hakların hepsinden yararlanmaktadır. Buna karşılık tutuklanan şüpheli ya da sanığın, tutuklamaya özgü hakları da bulunmaktadır.

Bunlar:

Tutuklama kararına itiraz hakkı: Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) madde 101/5 uyarınca, tutuklama kararına karşı en geç iki hafta içinde itiraz edilebilir.

Tutuklamanın incelenmesi hakkı: CMK madde 108 gereğince, soruşturma evresinde şüphelinin tutukevinde bulunduğu süre içinde ve en geç otuzar günlük sürelerle tutukluluk halinin devamının gerekip gerekmediği incelenir.

Adli kontrol tedbirinin uygulanmasını talep etme hakkı: CMK madde 109 uyarınca, tutuklama yerine adli kontrol altına alınmayı isteme hakkı vardır.

Tutuklamaya sevk edildiğinde hakim önüne çıkarılma hakkı: CMK madde 101/1 gereği, tutuklama ancak hakim kararıyla olur.

Tutuklama nedenlerinin bildirilmesi hakkı: CMK madde 101/3 uyarınca, tutuklama kararında, kuvvetli suç şüphesini, tutuklama nedenlerini, tutuklama yerine adli kontrol uygulanmasının yetersiz kalacağını gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilir. Diğer bir deyişle tutuklama kararının gerekçeli olması gerekmektedir.

Tutuklandığının Yakınlarına Bildirilmesi Hakkı: CMK madde 107 uyarınca, tutuklama ve tutukluğun uzatılması kararları, gecikmeksizin tutuklunun bir yakınına veya tutuklu tarafından belirlenen bir kişiye bildirilir.

Eğer tutuklanan kişi yabancı uyruklu ise, tutuklama durumu vatandaşı olduğu devletin konsolosluğuna bildirilir. Ancak tutuklu kişi bu bildirim istemiyorsa, bunu yazılı olarak ifade edebilir ve konsolosluğa bildirim yapılmaz.

Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

Tutuklama, hukuki sürecin önemli ve hassas bir aşamasıdır. Bu süreçte haklarınızı bilmek ve doğru hareket etmek, en iyi sonuçları elde edebilmeniz için büyük önem taşır. Viridis Legal Partners olarak, tutuklama sürecinin her aşamasında yanınızdayız. Size ve yakınlarınıza hukuki destek sağlamak için buradayız. Tutuklama kararına itiraz etmek, tutukluluğun incelenmesini talep etmek veya adli kontrol tedbirleri hakkında bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Web sitemiz üzerinden bize ulaşabilir veya doğrudan ofisimizi arayarak randevu alabilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

  • Tutuklandım, Ne Yapmalıyım?

Tutuklandığınızda ilk yapmanız gereken şey, haklarınızı ve süreçleri anlamak olacaktır. Bu aşamada, bir avukatla iletişime geçmek kritik önem taşır. Avukatınız, tutuklama süreci hakkında size detaylı bilgi verecek ve haklarınızı koruyacak şekilde hareket etmenizi sağlayacaktır.

  • Tutuklama Süresi Ne Kadardır?

Tutuklama süresi, suçun niteliğine ve yargılama aşamasına bağlı olarak değişir. Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen suçlarda, tutukluluk süresi en fazla 1 yıldır ve bu süre zorunlu durumlarda 6 ay daha uzatılabilir. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda ise bu süre en fazla 2 yıldır ve belirli durumlarda 3 yıla kadar uzatılabilir. Terör suçları ve toplu suçlar gibi özel durumlarda, tutukluluk süresi 5 yıla kadar çıkabilir. Soruşturma aşamasında ise süreler daha kısadır; ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen suçlarda 6 ay, ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda ise 1 yıldır.

  • Tutuklanan Kişi Hangi Haklara Sahiptir?

Tutuklanan kişi, çeşitli haklara sahiptir. Bunlar arasında, tutuklama kararına itiraz etme hakkı, tutukluluğun incelenmesini talep etme hakkı ve adli kontrol tedbirleri isteme hakkı bulunur. Ayrıca, avukatla görüşme hakkı da vardır. Tutukluluk süresinde, tutuklu kişinin hakları arasında cezaevinde iyi muamele görme ve aile üyelerine durumu bildirme hakkı da bulunmaktadır. Tutuklanan kişinin, adil yargılanma hakkı çerçevesinde hukuki destek alması ve adil bir şekilde savunma yapabilmesi önemlidir.

  • Tutuklama Kararına Nasıl İtiraz Edebilirim?

Tutuklama kararına itiraz etmek için, kararın verildiği mahkemeye başvurmanız gerekmektedir. İtiraz, tutuklama kararının hukuka uygun olup olmadığını denetlemeyi amaçlar. Bu başvurunun yapılabilmesi için genellikle iki hafta süreniz bulunmaktadır. İtiraz dilekçeniz, karar veren mahkemenin bir üst dereceli mahkemesine iletilir ve burada kararın yeniden değerlendirilmesi sağlanır. İtiraz sürecinde, tutuklamanın gereksiz ve orantısız olup olmadığına dair deliller sunmanız faydalı olacaktır.

  • Tutuklanan Yakınım İçin Ne Yapmalıyım?

Bir yakınınız tutuklandığında, öncelikle tutuklama nedenini ve sürecini anlamak için bir avukata başvurmalısınız. Avukat, sürecin nasıl işleyeceği konusunda size bilgi verecek ve gerekli hukuki adımları atmanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca, tutuklu kişinin haklarını koruyarak, tutukluluk sürecinin adil bir şekilde yürütülmesini sağlamak için avukatıyla iletişimde kalmanız önemlidir. Yakınınızın durumu hakkında bilgi almak ve destek olmak için cezaevi ile iletişime geçebilir, avukatı aracılığıyla gerekli bilgileri edinmeye çalışabilirsiniz.

  • Tutuklandım, Cezaevinde Kötü Muamele Görüyorum, Ne Yapabilirim?

Cezaevinde kötü muamele gördüğünüzü düşünüyorsanız, bu durumu derhal avukatınıza bildirmeniz gerekmektedir. Avukatınız, cezaevi yönetimi ile iletişime geçebilir ve durumu çözmek için gerekli hukuki adımları atabilir. Ayrıca, kötü muamele ile ilgili şikayette bulunma hakkınız vardır. Cezaevinde yaşadığınız kötü muameleyi belgelerle destekleyerek, resmi şikayetlerde bulunabilirsiniz. Ulusal ve uluslararası insan hakları kurumlarına da başvurarak yardım talep edebilirsiniz.

  • Tutuklama Süresi Uzatılabilir Mi?

Evet, tutuklama süresi belirli şartlarda uzatılabilir. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda, tutukluluk süresi genellikle en fazla 2 yıl olarak belirlenmiştir. Ancak, özel durumlarda ve zorunlu hallerde bu süre daha da uzatılabilir. Terör suçları ve toplu suçlar gibi belirli suçlar için, tutukluluk süresi 5 yıl, hatta 7 yıla kadar uzatılabilir. Soruşturma aşamasında da tutukluluk süreleri belirli şartlarda uzatılabilir. Sürelerin uzatılması genellikle gerekçeli bir talep ve mahkeme kararı ile mümkündür.

  • Tutuklandığımda Avukatla Görüşme Hakkım Var Mı?

Evet, tutuklandığınızda avukatla görüşme hakkınız vardır. Bu hak, ceza muhakemesi sürecinde size hukuki destek sağlamayı ve savunma yapma imkânı tanımayı amaçlar. Avukatınızla görüşme hakkı, tutukluluğunuz süresince her zaman geçerlidir. Avukatınız, hukuki stratejilerinizi belirlemede size yardımcı olacak ve tutuklama sürecinde haklarınızı en iyi şekilde savunacaktır. Görüşmeler, genellikle cezaevi ile belirlenen düzenlemelere göre yapılır ve avukatınızın rehberliği bu süreçte kritik bir rol oynar.

Hukuki Makaleler

Payment Institutions in Turkey

Ödeme hizmeti sağlayıcısı faaliyet izni almak için gereken koşullar ve mevzuat hakkında detaylı bilgi edinin. Uzman avukatlarımızla yanınızdayız.