Güveni Kötüye Kullanma Suçu (TCK 155): Unsurları, Cezası ve Yargıtay Kararları

guveni-kotuye-kullanma-sucu (1)
Home » News » Güveni Kötüye Kullanma Suçu (TCK 155): Unsurları, Cezası ve Yargıtay Kararları

Türk Ceza Kanunu’nun 155. Maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçu, bir malın teslim amacı dışında kullanılması veya teslim olgusunun inkar edilmesiyle oluşur. Basit halinde 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülürken, hizmet ilişkisi veya ticaret gibi nitelikli hallerde ceza 1 yıldan 7 yıla kadar çıkabilir. Suçun zamanaşımı süresi 8 yıl olup, etkin pişmanlık durumunda cezada önemli oranlarda indirim yapılabilir. Güveni kötüye kullanma suçu, güven ilişkisini zedeleyen ve ağır sonuçlar doğurabilen bir eylem olarak ceza hukukunda özel bir öneme sahiptir.

Güveni Kötüye Kullanma Suçu Nedir? (TCK 155)

Madde 155

(1) Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır. 

(2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

Güveni kötüye kullanma, bir kişinin muhafaza etmesi veya belirli bir şekilde kullanması için kendisine devredilen malı, devredilme amacına aykırı şekilde kendisinin ya da bir başkasının yararına kullanması ya da bu devir durumunu inkar etmesidir. Bu suç, halk arasında “emniyeti suistimal” olarak da bilinir.

Eğer güveni kötüye kullanma suçu bir hizmet ilişkisi çerçevesinde işlenirse, buna hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma denir. Bu durumda, suçun temelinde zilyetliği devreden ve devralan arasında bir hizmet ilişkisinin kötüye kullanılması yatar.

Türk Ceza Kanunu’nun 155. Maddesine göre, güveni kötüye kullanma suçu beş şekilde işlenebilir:

  1. Basit Güveni Kötüye Kullanma (TCK md. 155/1): Zilyetliğin devredilme amacı dışında kullanılması.
  2. Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma (TCK md. 155/2): Hizmet ilişkisi bağlamında zilyetliğin kötüye kullanılması.
  3. Meslek veya Sanat Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma (TCK md. 155/2): Mesleki veya sanatsal bir faaliyetin kötüye kullanılması.
  4. Ticaret Sebebiyle Güveni Kötüye Kullanma (TCK md. 155/2): Ticari bir ilişki sırasında güvenin ihlali.
  5. Başkasının Mallarını Yönetme Yetkisi Kapsamında Güveni Kötüye Kullanma (TCK md. 155/2): Yönetim yetkisi çerçevesinde teslim edilen malların kötüye kullanılması.

Bu türlerin her biri, suçu oluşturan fiilin niteliğine göre farklı değerlendirilir ve ayrı hukuki sonuçlar doğurur.

Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Unsurları

Ortak mülkiyete konu olan mallarda, malların ortak sahipleri birbirine karşı güveni kötüye kullanma suçunu işleyemez. Çünkü bu kişiler zaten malın mülkiyetine birlikte sahiptir ve birbirlerine karşı bu suçun unsurlarını oluşturacak bir eylemde bulunmaları mümkün değildir.

Güveni kötüye kullanma suçu, teslim alınan mal ile aşağıdaki eylemlerden birinin gerçekleştirilmesi halinde meydana gelir:

  • Malın kendisi ya da başkası yararına kullanılması,
  • Rehin verilmesi,
  • Satılması,
  • Bozulması,
  • Değiştirilmesi,
  • Malın kendisine ait olduğunun iddia edilmesi,
  • Malın bağışlanması.

Bu tür eylemler, malın zilyetlik devri amacı dışında kullanıldığını ya da devrin inkar edildiğini gösterir ve suçun oluşumuna neden olur. Eğer güveni kötüye kullanma suçunu oluşturan eylemler bir kamu görevlisi tarafından işlenirse, bu durumda zimmet suçu söz konusu olur. Zimmet suçu, kamu görevlisinin görevine dayanarak kendisine teslim edilen ya da koruması altında bulunan kamu mallarını kendisinin veya bir başkasının yararına kullanması durumunda oluşur ve güveni kötüye kullanma suçundan daha ağır cezalar öngörülür.

Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu

Güveni kötüye kullanma suçunda nitelikli haller, suçun işleniş şekline bağlı olarak cezada artırıma gidilmesi gereken durumlardır. Bu haller, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 155. Maddesinin 2. Fıkrasında düzenlenmiştir.

TCK 155/2

“Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.”

Güveni kötüye kullanma suçunun aşağıdaki durumlarda işlenmesi cezayı ağırlaştırır:

  1. Meslek veya Sanat Nedeniyle: Faile mesleği veya sanatı nedeniyle teslim edilen malın kötüye kullanılması.
  2. Ticaret İlişkisi Nedeniyle: Ticari bir ilişki kapsamında teslim edilen malın amacı dışında kullanılması.
  3. Hizmet İlişkisi Nedeniyle: Hizmet ilişkisi çerçevesinde teslim edilen malın kötüye kullanılması.
  4. Başkasının Mallarını Yönetme Yetkisi Nedeniyle: Yönetim yetkisi çerçevesinde teslim edilen malın kötüye kullanılması.

Hakim, cezayı belirlerken suçun işleniş biçimi, haksız fiilin boyutu ve mağdurun uğradığı zararı dikkate alarak takdir yetkisini kullanır.

Yargıtay 15. Ceza Dairesi, hizmet ilişkisi nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin şu kararı vermiştir:

Sanık, bir şirketle biraları başka bir şehre taşımak için anlaştığı halde, aracına yüklediği biraları teslim etmeyerek alıkoymuştur. Bu durumda, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu oluşmuştur (Yargıtay 15. CD., 2011/11437 E., 2012/7746 K.).

Güveni Kötüye Kullanma Suçunda Ceza ve Zamanaşımı

Güveni kötüye kullanma suçunun cezası, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır.

  • Ceza İndirim Halleri

Türk Ceza Kanunu, güveni kötüye kullanma suçunun belirli kişiler aleyhine işlenmesi durumunda cezada indirim öngörmektedir. Bu kişiler ve indirim oranı şu şekildedir:

Ceza indirimi öngörülen kişiler:

  • Haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşler,
  • Aynı konutta yaşamayan kardeşler,
  • Aynı konutta birlikte yaşayan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımları.

Suç, yukarıdaki kişilere karşı işlenirse, mağdurun şikayeti üzerine yapılacak yargılama sonunda hükmedilecek ceza ½ oranında indirilecektir.

  • Şahsi Cezasızlık Halleri

Bazı durumlarda, güveni kötüye kullanma suçunu işleyen kişiye hiç ceza verilmemektedir. Bu durumlara şahsi cezasızlık halleri denir.

Şahsi cezasızlık halleri kapsamındaki kişiler:

  • Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin üstsoyu, altsoyu veya bu derece kayın hısımlarından biri,
  • Evlat edinen ya da evlatlık,
  • Aynı konutta birlikte yaşayan kardeşlerden biri.

Müsnet Suç Nedir ve Güveni Kötüye Kullanma Suçundaki Yeri

Güveni kötüye kullanma suçu (TCK m. 155), failin kendisine zilyetliği devredilen bir malı, teslim amacına aykırı biçimde kullanması ya da devri inkar etmesi ile oluşur.

Müsnet suç kavramının güveni kötüye kullanma suçundaki yeri şu şekildedir:

İsnat Edilen Suçun Belirlenmesi:

Güveni kötüye kullanma suçunda, isnat edilen fiil genellikle malın amacı dışında kullanılması ya da malın mülkiyet iddiasında bulunulmasıdır. Örneğin:

  • Failin malı satması, rehin vermesi ya da bağışlaması.
  • Zilyetliği inkar ederek malı teslim etmemesi.

Suçun Nitelendirilmesi:

Güveni kötüye kullanma suçunda, nitelikli hallerin (TCK m. 155/2) uygulanıp uygulanmayacağı da müsnet suçun kapsamını etkiler. Örneğin, suçun hizmet, ticaret veya meslek ilişkisi içinde işlenip işlenmediği bu kapsamda değerlendirilir.

Savunma ve Delillendirme:

Müsnet suç, iddia edilen fiilin fail tarafından işlenip işlenmediğinin kanıtlanması sürecini başlatır. Fail, suçun unsurlarının oluşmadığını ya da iyi niyetli hareket ettiğini ileri sürerek isnadı reddedebilir.

Cezanın Şekillenmesi:

Müsnet suçun özellikleri, ceza miktarını ve niteliğini belirler. Örneğin, suç nitelikli haliyle işlenmişse ceza artırılır, ancak indirim veya şahsi cezasızlık halleri varsa cezaya hükmedilmeyebilir.

Yargıtay Kararlarıyla Güveni Kötüye Kullanma Suçu

  • Belediye Çalışanının İnsanların Güvenini Kötüye Kullanması

Sanık, belediyede çalışmaktadır. Emlak vergilerini ödeyen bölümde çalıştığını söyleyerek şikayetçiden para almasına rağmen, aldığı parayı emlak vergisi için yatırmamış, kendisine mal edinmiştir. Belediyeden gelen cevabi yazıda sanığın emlak vergilerinin ödendiği departmanda değil başka bir departmanda görevli olduğu ve para tahsil yetkisi bulunmadığı açıklanmıştır. Sanık, suç teşkil eden eylemi kişisel güvene veya tanışıklığa dayalı olarak işleseydi suçun basit hali meydana gelirdi. Ancak, şikayetçi sanık ile çalıştığı yer arasındaki hizmet ilişkisine güvenerek para verdiğinden, TCK 155/2 maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu meydana gelir (Yargıtay 5. Ceza Dairesi – Esas No: 2014/6812, Karar No: 2015/7609).

  • Muhasebe Çalışanının Müşterinin Parasını Mal Edinmesi

Muhasebecinin yanında çalışan sanık, sigorta primlerini yatırmak üzere para veren müşterinin parasını ilgili kuruma yatırmayarak mal edinmiştir. Serbest muhasebecilerin 3568 sayılı Kanun’un 2. Maddesinde belirtilen görevleri arasında sigorta primi veya vergi borcu yatırmak yoktur. Muhasebecinin yanında çalışan sanığın da böyle bir yetkisi yoktur. Sanığın eylemi yanında çalıştığı kişiye karşı değil, üçüncü kişi olan müşteriye karşıdır. Bu nedenle, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu değil, TCK 155/1 maddesinde düzenlenen basit güveni kötüye kullanma suçu meydana gelir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi – Esas No: 2012/21614, Karar No: 2014/13164).

  • Şoförün Tır ile Kaçak Eşya Taşıması

Sanığın katılan firmasında şoför olarak çalıştığı sırada taşıdığı yük ile birlikte gümrük işlemlerine tabi filtreli sigara kağıdı ele geçirildiği, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçunu işlediği iddia edilen olayda;

Sanığın katılan şirket tarafından zilyetliği kendisine devredilmiş tırla filtreli sigara kağıdı taşıdığı sabit ise de, söz konusu tır ve dorse üzerinde devir amacı dışında tasarrufta bulunmadığı, taşıdığı yükün teslimi ile kullandığı tır ve dorsenin geri getirilmesi hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, eyleminin kendisine devredilen tır ve dorsede filtreli sigara kağıdı getirmekten ibaret olduğu, bu eylemi nedeniyle kaçakçılık kanununa muhalefet etmek suçundan cezalandırıldığı, bu nedenle sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının bulunmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat hükmünde isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi-K.2021/804).

Görevi Kötüye Kullanmada Etkin Pişmanlık ve Uzlaşma Süreci

Etkin pişmanlık, suç işleyen kişinin daha sonra pişmanlık duyarak, eylemi nedeniyle oluşan doğrudan maddi zararı gidermesi durumunda ceza indirimi sağlayan bir ceza hukuku kurumudur. Güveni kötüye kullanma suçunda da failin etkin pişmanlık göstermesi halinde, cezasında indirime gidilebilir.

Soruşturma Aşamasında Etkin Pişmanlık:

Eğer fail, savcılık soruşturması sırasında etkin pişmanlık gösterirse, cezası 2/3 oranına kadar indirilebilir. Örneğin, 1 yıl hapis cezasına çarptırılabilecek bir fail, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığında 4 ay ceza alabilir.

Failin bu indirimden yararlanabilmesi için:

  • Suçla ilgili bilgi vermesi,
  • Suç ortaklarını, azmettirenleri veya yardım edenleri açıklaması,
  • Mağdurun zararını tazmin etmesi gereklidir.

Kovuşturma Aşamasında Etkin Pişmanlık:

Mahkeme aşamasında, ancak hüküm verilmeden önce fail:

  • Suça ilişkin bilgi verir,
  • Mağdurun zararını giderirse,

Cezasında ½ oranına kadar indirim yapılabilir.SIKÇA SORULAN SORULAR 

1. Güveni Kötüye Kullanma Suçu Nedir ve Kimleri Kapsar?

Güveni kötüye kullanma suçu (TCK m. 155), bir malın muhafazası veya belirli bir şekilde kullanılması amacıyla zilyetliği devredilen kişinin, bu malı teslim amacına aykırı biçimde kendisi veya başkasının yararına kullanması ya da devri inkar etmesiyle oluşur.

Kimleri Kapsar:

Fail: Kendisine zilyetliği devredilen malı kötüye kullanan kişi.

Mağdur: Zilyetliği devreden kişi veya kurum.

Bu suç, bireyler arasında olduğu gibi, ticari ve hizmet ilişkilerinde de işlenebilir.

Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Cezası Ne Kadar?

Basit Hal (TCK m. 155/1):

Hapis cezası: 6 aydan 2 yıla kadar.

Adli para cezası: Hapis cezasına alternatif olarak uygulanabilir.

Nitelikli Hal (TCK m. 155/2):

Hapis cezası: 1 yıldan 7 yıla kadar.

Adli para cezası: 3.000 güne kadar.

2. TCK 155/2 Kapsamındaki Nitelikli Suçlar Nelerdir?

Güveni kötüye kullanma suçunun aşağıdaki durumlarda işlenmesi halinde nitelikli hale gelir:

  1. Meslek veya sanat nedeniyle işlenmesi.
  2. Ticaret ilişkisi çerçevesinde işlenmesi.
  3. Hizmet ilişkisi nedeniyle işlenmesi.
  4. Başkasının mallarını idare etmek yetkisi kapsamında işlenmesi.

Bu durumlar, suçun cezasını ağırlaştırır.

3. Güveni Kötüye Kullanma Suçunda Zamanaşımı Süresi Nedir?

Güveni kötüye kullanma suçunun zamanaşımı süresi 8 yıldır (TCK m. 66/1-e).

  • Bu süre içinde soruşturma veya dava açılmazsa, suç zaman aşımına uğrar.
  • Zamanaşımı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren başlar.

4. Etkin Pişmanlık Durumunda Ceza İndirimi Nasıl Uygulanır?

Etkin pişmanlık kapsamında fail, suç nedeniyle oluşan zararı giderdiğinde cezasında indirim yapılır:

  • Soruşturma Aşamasında:

Ceza 2/3 oranına kadar indirilebilir.

Örneğin, 1 yıl ceza alacak bir kişi, etkin pişmanlık gösterirse 4 ay ceza alabilir.

  • Kovuşturma Aşamasında:

Mahkeme aşamasında hüküm verilmeden önce pişmanlık gösterilirse, ceza ½ oranına kadar indirilebilir.

Failin indirimden yararlanması için mağdurun zararını telafi etmesi zorunludur.

Hukuki Makaleler

TCK 184. madde kapsamında imar kirliliğine neden olma suçu nedir? Cezai yaptırımları, yargı süreci ve imar barışı kapsamında detaylı bilgiler.

Bedelsiz senedi kullanma suçu nedir? TCK 156 kapsamındaki unsurlar, cezalar, icra süreci ve borçlu hakları hakkında detaylı bilgi.

DOLANDIRICILIK NEDİR

Dolandırıcılık suçu nedir? TCK 157-158 maddelerine göre basit ve nitelikli dolandırıcılık suçları, cezaları, unsurları, zamanaşımı ve uzlaşma süreci hakkında detaylı bilgi.