Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat: Şartlar, Süreç ve Hesaplama
Meslek hastalığı; çalışan bireylerin çalıştıkları işin ve işyerinin koşulları sebebiyle ortaya çıkan sağlık sorunlarına verilen addır. Her iş farklı koşullar ve riskler altında yürütülür. Kimi işler sadece beyin gücü kullanarak yapılabilirken kimi işler de yoğun fiziksel güç gerektirir. Fiziksel gücün ağırlıklı olarak kullanıldığı mesleklerde veya kimyasal ya da radyasyon gibi etmenlere mağruz kalınan işyerlerinde çalışan kişilerin meslek hastalığına yakalandıkları epeyce sık gözlemlenir. Bazı meslekler ise işçinin fiziksel veya beyin gücüyle çalışmasından bağımsız olarak işin yapıldığı ortam gereği işçiye zarar verebilmektedir. İşte tüm bu kaynağı değişebilecek meslek hastalıklarının işçinin sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri işçi yönünden bazı haklar doğurur. Bu nedenle meslek hastalığından doğan tazminat uyuşmazlıkları taraflarının; ister işçi olsun ister işveren; mutlaka hukuki destek alması gerekir.
Meslek hastalığı mağduru işçi ya da işçi yakını olabilirsiniz, veya meslek hastalığı kapsamında işveren, altişveren ya da taşeron olarak sorumluluğunuz doğmuş olabilir. Tüm bu süreçlerde ceza ya da tazminat davalarınızda Viridis Legal Partners olarak iş hukuku hizmetlerimiz ile sizlerin yanındayız.
Meslek Hastalığı Nedir?
Meslek hastalığı; çalışan kişilerin iş yerlerinde maruz kaldıkları koşullar sebebiyle ortaya çıkan geçici veya sürekli sağlık problemleridir. Benzer şekilde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 14. maddesinde meslek hastalığı; “Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Çalışanlar yaptıkları işin doğası gereği belli başlı riskleri kabul ederek mesleklerini icra ederler. Örneğin; bir kimyager için laboratuvarda kimyasal maddelere maruz kalınması kaçınılmazdır. Bu durum her meslek grubu için farklı olmakla birlikte, ortaya çıkabilecek sağlık sorunları da aynı şekilde farklılık gösterir.
Çalışanların icra ettikleri meslek ile bağlantılı olabileceğini düşündüğü sağlık sorunları, meslek hastalığı şüphesini doğurur. Bu şüpheyi netleştirmek için SGK tarafından bizzat yetkilendirilen meslek hastalığı hastanelerine başvurmak gerekir. Bu hastanelerde düzenlenen sağlık kurumu raporunun incelenmesi üzerine meslek hastalığı ve maluliyet oranı tespiti yapılır.
Hangi Durumlar Meslek Hastalığı Sayılır?
İşçinin mesleği veyahut yürüttüğü işin niteliğinden dolayı yaşadığı geçici ya da sürekli hastalıklar, meslek hastalığı olarak tanımlanır. Bireyin çalışırken maruz kaldığı fiziksel, kimyasal ya da psikolojik koşullar zaman içerisinde işçinin sağlığı üzerinde olumsuz etkiler meydana getirebilir. Uzun süre aynı pozisyonda durmak, devamlı olarak aynı hareketleri tekrarlamak, sürekli olarak gürültüye maruz kalmak gibi birçok etken meslek hastalığına sebep olabilmektedir.
Meslek Hastalığının Tanımı | İşçinin, yürüttüğü işin niteliği veya mesleği nedeniyle karşılaştığı geçici ya da sürekli nitelikteki hastalıklardır. |
Temel Kabul Şartı | Hastalık ile işçinin mesleği arasında doğrudan bir nedensellik (sebep-sonuç) bağının bulunması zorunludur. |
Örnek Risk Faktörleri | Çalışma sırasında maruz kalınan fiziksel, kimyasal veya psikolojik koşullar. Bunlara örnek olarak:
|
Resmi Dayanak | Hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı, SGK tarafından yayımlanan “Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü” eki Meslek Hastalıkları Listesi‘nde belirtilmiştir. |
Sık Karşılaşılan Örnekler |
|
Bir hastalığın meslek hastalığı olarak kabul edilebilmesi için hastalık ve meslek arasında nedensellik bağının bulunması gerekir. SGK hangi hastalıkların meslek hastalığı kabul edileceği hususunda Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü eki Meslek Hastalıkları Listesinde hangi hastalıkların meslek hasatlığı sayılacağı ve bunların yükümlülük süreleri hakkında belirlemelerde bulunmuştur.
En sık karşılaştığımız meslek hastalıklarına örnek olarak maden işçilerinin solunum yolu hastalıkları geçirmesi söylenebilir. Sürekli olarak havasız ve tozlu ortamlarda çalışmaları, solunum ve akciğer hastalıkları başta olmak üzere çeşitli meslek hastalıklarının ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Benzer şekilde, tıbbi personellerin devamlı olarak yüksek dozda radyasyona maruz kalması ya da fabrika işçilerinin sürekli olarak ağır makinelerin yarattığı yüksek düzey gürültüsüne maruz kalması gibi durumlar, zamanla başkaca meslek hastalıklarının oluşmasına yol açabilmektedir.
Meslek Hastalığı Örnekleri
Her mesleğin kendi niteliğinin bir getirisi olarak farklı sağlık problemleri ortaya çıkarabileceğinden bahsettik. Bunları çeşitlendirmek oldukça mümkün. Örneğin; tekstil sektöründe çalışan kişilerin normalin çok üstünde toz solumaları ya da kimyasal maddelere maruz kalmaları, tekstil personellerinde astım, hormonal bozukluk ve egzama gibi hastalıkların oldukça yaygın olmasına neden olmaktadır. Yine aynı şekilde, ağır sanayide çalışan fabrika işçilerinin maruz kaldığı yoğun toz miktarı da nefes darlığından akciğer kanserine, böbrek yetmezliğinden koah hastalığına kadar pek çok ciddi sağlık sorununa yol açabilmektedir. Bununla birlikte, çağrı merkezi çalışanları gibi gün boyunca devamlı oturan ve gürültüye maruz kalan kişilerde de işitme sorunlarına ve kas ağrılarına sıkça rastlanır.
SGK Meslek Hastalığı Raporu İle Tazminat Alınabilir Mi?
Meslek hastalığına yakalanılması sebebiyle tazminat alabilmek için öncelikle; meslek hastalığının tespit edilmesi diğer bir deyişle meslek hastalığı tanısı konması gerekir. SGK’nın uyguladığı; hastalıkla çalışmanın veya çalışma ortamının arasında zorunlu nedensellik bağı olması, hastalığın meslek hastalığı listesinde yer alması, kişinin ilgili hastalık maruziyet değerinin üstünde maruziyeti olması, hastalığın yükümlülük süresi içinde çıkması, eslek hastalığının yetkili hastanelerde hekim raporuyla belirlenmesi, SGK Sağlık Kurulu tarafından onaylanması, meslek hastalığı kabul edilen hastalığın aynı şartlar altında deneysel olarak meydana getirilebilen bir hastalık olması gibi bazı kriterler mevcuttur. Burada yükümlülük süresi; sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi ifade eder.
Meslek hastalığı tanısının konması üzerine meslek hatalığına bağlı olarak oluşan işçinin “meslekte güç kayıp oranı” belirlenmelidir. Meslekte güç kaybı oranı; bireyin geçirdiği iş kazası ya da meslek hastalığı sonucu mesleğini icra etme yetisinde yaşadığı azalmanın oranlanmasıdır. Bu oranın tespiti Kurum sağlık kurullarınca yapılmakta olup, değerlendirme sonucunda %0 ila %100 arasında bir oran saptanır. Meslek güç kaybı oranının saptanması, işçinin tazminat alacağının belirlenmesinde oldukça önemli bir rol oynar.
SGK tarafından yetkilendirilmiş meslek hastalıkları hastanelerinden ya da eğitim ve araştırma hastanelerinden alınan “meslek hastalığı raporu”, tazminat alabilmenin ilk adımlarındandır. Bu rapor, mahkeme önünde işçinin yaşadığı sağlık problemlerinin işin ve işyerinin niteliğinden kaynaklandığını adeta kanıtlar nitelikte olacaktır. Başta meslek hastalığı raporu olmakla birlikte gerekli evraklar eksiksiz olarak toplanınca, artık tazminat alabilmek için yasal yollara başvurulabilecektir.
Meslek Hastalığının Tespitinde SGK’NIN Sorumluluğu ve Meslek Hastalığının Tespiti
Sigortalı çalışan bir işçinin meslek hastalığına yakalanmasıyla SGK’nın da belli başlı sorumlulukları doğar. Bunlardan ilk ve en önemlisi meslek hastalığının tespitidir. İşçinin SGK’nın yetkilendirdiği bir meslek hastalığı hastanesinden aldığı rapor, SGK bünyesindeki sağlık kurulu tarafından incelenir. Bu inceleme sonucunda sağlık sorununun meslek hastalığı olup olmadığı tespit edilir ve işçinin maluliyeti varsa maluliyet oranı saptanır. İşçinin bu tespitlere ilişkin bir itirazının bulunması halinde SGK Yüksek Sağlık Kurulu’na itirazda bulunabilir.
Meslek Hastalığı Nedeniyle Açılan Tazminat Davaları
Meslek hastalığı nedeniyle tazminat ödenmesi, işçinin mesleğini icra ederken yaşadığı sağlık problemleri yüzünden daha az mağduriyet yaşamasını sağlar. İşçi, işin niteliği gereği yaşadığı sağlık sıkıntılarını tedavi ettirmek veya yaşam standartlarını korumak gibi sebeplerle tazminat isteyebilir. İşbu tazminat davasını açmak ve kazanmak için bazı noktalara dikkat edilmesi gerebilir. Örneğin, ilk olarak işçinin yaşadığı sağlık sorunun “meslek hastalığı” niteliğinde olduğu mahkeme önünde kanıtlanmalıdır. Eğer meslek hastalığı SGK tarafından tescil edilmişse, bu husus tazminat alabilmek için hukuki boyutta önemli bir delil kabul edilebilir.
Tazminat davası; işçi veya işçinin yakınları (ölen işçinin eşi, çocukları, anne ve babası) tarafından açılabileceği gibi, işverene ve bazı durumlarda ilgili kurumlara karşı da açılabilir. Söylenmelidir ki, işverenin tazminat ödemekle yükümlü olması için meslek hastalığının oluşmasında payı olması gerekir. Örneğin; işveren işçiye gerekli koruyucu ekipmanları sağlamamışsa veyahut iş sağlığı ve güvenliğini ilgilendiren meselelerde önlem almamışsa tazminat sorumluluğu doğacaktır. Burada işverenin kusuru belirlenirken bilirkişi ve müfettişler gibi birçok uzmanın inceleme yapması söz konusu olur. Kusur belirlendikten sonra ise tazminat miktarı belirlenir ve dava sonuçlanır.
Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat Davası Ne Kadar Sürer?
Meslek hastalığı tespiti yapıldı, SGK tarafından yetkilendirilmiş bir sağlık kuruluşundan rapor alındı, gerekli tüm belgeler toplandı ve en nihayetinde tazminat davası açıldı. Peki, işçi tazminat alacağını ne zaman alır, dava ne zaman sonuçlanır? İşte bu husus özellikle işçilerin doğal olarak en çok merak ettiği hususlardan bir tanesi. Maalesef ki, günümüzde özellikle İş Mahkemeleri başta olmak üzere tüm mahkemelerin görev yükünün epey fazla olması, yargılama süreçlerini oldukça uzatabilmektedir. Ayrıca, davanın gidişatını etkileyecek faktörler de bu süreyi daha da fazla uzatabilir. Tüm bu sayılan sebeplerden dolayı net bir aralık verememekle birlikte, yaklaşık olarak 1 ila 3 yıl arasında süreceği tahmin edilir.
Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat Hesaplamasında Nelere Bakılır?
Meslek hastalığı geçiren kişi, durumun getirdiklerine göre hem maddi hem de manevi tazminat davası açabilecektir. Maddi tazminat davası, işçinin yaşadığı meslek hastalığı sebebiyle uğradığı sağlık sorunları, meslekte güç kaybı, gelir kaybı veya tedavi giderleri gibi maddi mağduriyetlerin karşılanması amacıyla açılır. Manevi tazminat davası ise, kişinin meslek hastalığı yüzünden uğradığı psikolojik ve ruhsal problemlerin telafi edilmesi adına açılmaktadır. Birbirinden tamamen farklı arka planları olan bu iki tazminat türünün temel unsurları da bazı noktalarda farklılık gösterebilmektedir. Örneğin, maddi tazminatın hesaplanmasında tarafların kusur seviyeleri, işçinin maluliyet oranı ve işçinin geliri gibi durumlar esas alınırken; manevi tazminatta meydana gelen manevi zararın büyüklüğü, tarafların mali durumları incelenir. Tüm bunların ışığında söylenebilir ki, maddi ve manevi tazminat hesaplanırken belli başlı kriterlerden ziyade somut olayın gerektirdiği haller ölçüt olarak kullanılır.
Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat Davasında Zamanaşımı
Meslek hastalığı için açılacak tazminat davaları, hastalığın öğrenildiği tarihten itibaren 10 yıl içerisinde açılmalıdır. Burada hastalığın öğrenilmesinden kastedilen zaman bazen hastalığın tespit edilmesiyle bazen netlik kazanmasıyla başlayabilir. Her durum için farklılık gösterebilecektir. Bahsi geçen süre 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda zamanaşımı süresi olarak belirlenmiş olup, bu süreye uyulması önem arz eder.
Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Meslek hastalığı nedeniyle tazmanat davalarında görevli mahkeme İş Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise, İş Mahkemeleri Kanunu’nun 6. Maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:
“İş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir.
(2) Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
(3) İş kazasından doğan tazminat davalarında, iş kazasının veya zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” Buna göre yetkili mahkeme ise davalı işverenin yerleşim yeri ya da işyerinin bulunduğu yer mahkemesi olacaktır.
Meslek Hastalığında İşverenin Sorumluluğu ve Kaçınılmazlık Hali
Meslek hastalığı ve iş kazası durumlarında işverenin sorumluluğuna ve kaçınılmazlık durumuna 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nda yer verilmiştir. İlgili mevzuatın 21. maddesi uyarınca; “…İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.” demektedir. Kaçınılmazlık; işverenin meydana gelen kazaya ve hastalığa karşı her türlü önemli almış olmasına rağmen, olayın yine de gerçekleşmesi durumunu ifade eder. Kaçınılmazlık durumunun varlığı halinde işverene ödeyeceği tazminat üzerinden belirli bir miktar indirim yapılır. Burada, işverenin ne yaparsa yapsın öngörülemez ve önlenemez bir kaza veya hastalığa karşı bir yere kadar sorumlu tutulabileceği kabul edilir. Bu durum gözetilerek hakkaniyet çerçevesinde tazminat üzerinden indirim uygulanır.
Meslek Hastalığı Nedeniyle İşten Ayrılan İşçinin Hakları Nelerdir?
Meslek hastalığına yakalanan işçi, bu hastalığın işini yapmasını zorlaştırması veya tamamen engellemesi gibi durumlarla işten ayrılmak isteyebilir. İşçinin, iş sözleşmesini haklı sebeple feshetmesi durumunda, meslek hastalığının getirdiği tazminat haklarından haricen ayrıca haklara sahip olabilecektir. Örneğin, iş sözleşmesini haklı sebeple fesheden işçi, şartları sağlaması halinde işvereninden kıdem tazminatı talep edebilecek, bunun yanında meslek hastalığına yakalanması sebebiyle maddi tazminat ve manevi tazminat için de dava açabilecektir.
İş Hukuku Avukatınız: Viridis Legal Partners
Viridis Legal Partners olarak, iş hukuku alanında bilgi ve deneyimimizle, işveren ve çalışanlar arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen tüm süreçlerde İstanbul’daki iş hukuku avukatınız olarak sizlere destek oluyoruz. İşçilik alacakları, işe iade davaları gibi davalarınızda arabuluculuk ve dava aşamalarında sizlerin yanındayız. Meslek hastalığı nedeniyle tazminat talepleri ve iş kazasından kaynaklanan tazminat davalarınızda sizlere nitelikli hukuki hizmetler sağlıyoruz.
Siz ya da bir yakınınız meslek hastalığı mağduru ise ya da meslek hastalığı nedeniyle tazminat talep edilen işveren iseniz tazminat taleplerinden ceza davalarına tüm uyuşmazlıklarınızın etkili çözümü için buradayız.
İşçi veya işveren iş hukuku hizmetlerimizden faydalanmak için bugün bizimle iletişime geçin.
SIKÇA SORULAN SORULAR:
Meslek Hastalığı Tazminatı İçin SGK Raporu Zorunlu Mu?
Tazminat alabilmek için hastalığın meslek hastalığı olduğunu gösteren rapor ve belgelerin sunulması şarttır.
Çağrı Merkezi Çalışanları Hangi Hastalıklar İçin Tazminat Alabilir?
Çağrı merkezi çalışanlarında genellikle işitme kaybı ya da kas-iskelet sisteminde bozukluk gibi problemlere rastlanır. Burada önemli olan hastalığın ne olduğu değil meslek hastalığı olup olmadığıdır.
Meslek Hastalığı Nedeniyle İşten Ayrıldığımda Kıdem Tazminatı Alabilir Miyim?
Evet, alabilir. İşçi, haklı sebeple iş sözleşmesini feshettiği durumda kıdem tazminatı alabilecektir.
Meslek Hastalığı Davası Kazanılırsa Ne Kadar Tazminat Ödenir?
Tazminat miktarı; hastalığa, işçinin gelirine ve tarafların kusur oranına göre hesaplanmakta olup, her somut olayda değişiklik gösterebilmektedir.
SGK Meslek Hastalığını Kabul Etmezse Ne Yapılabilir?
Ankara’da bulunan SGK Yüksek Sağlık Kurulu’na itiraz başvurusunda bulunulmalıdır.
İşverenin Kusuru Olmasa Da Tazminat Alınabilir Mi?
İşverenin meslek hastalığı yönünden tazminat ödemekle yükümlü olması için kusuru olması gerekir.
Meslek Hastalığı Nedeniyle Ölüm Halinde Yakınlar Dava Açabilir Mi?
Evet, açabilir. İşçinin meslek hastalığı sebebiyle ölmesi durumunda eşi, çocukları veya anne-babası gibi yakınları dava açabilecektir.
SGK Meslek Hastalığı Raporu Nasıl Alınır?
SGK’nın yetkilendirdiği meslek hastalığı hastanelerinden gerekli muayenelere tabi tutulduktan sonra meslek hastalığı raporu alınabilecektir.
İşveren Meslek Hastalığından Sorumlu Mudur?
İşveren, işçisinin yaşadığı meslek hastalığından aldığı veya almadığı önlemler dahilinde sorumlu tutulabilecektir.
Meslek Hastalığı Nedir Hangi Hastalıklar Meslek Hastalığına Girer?
Kişinin çalıştığı iş ve işyerinin koşulları sebebiyle yaşanan her türlü sağlık problemi meslek hastalığı kapsamında sayılabilecektir.
Astım Meslek Hastalığı Sayılır Mı?
Eğer kişi, mesleğinin niteliği gereği bulunduğu ortamdan dolayı astım olmuş ise meslek hastalığı sayılacaktır. Ancak doğuştan astımı olan kişiler meslek hastalığına sahiptir denilemez.
İşitme Kaybı için Meslek hastalığı Tazminatı Alınır Mı?
İşitme kaybı, meslek hastalığı niteliği taşıyor ise tazminat alınabilir.
Meslek Hastalığı Nedeniyle İşten Ayrılan İşçi Tazminat Alabilir Mi?
İşçi, iş sözleşmesini meslek hastalığından dolayı haklı sebeple feshetmişse kıdem ve ihbar tazminatı gibi diğer tazminatlarını da alabilecektir.
Meslek hastalığı nedeniyle tazminat davası ne kadar sürer?
Meslek hastalığı nedeniyle tazminat davası mahkemelerin iş yoğunluğuna göre 1 ila 3 yıl arasında değişebilmektedir.