Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası ve Unsurları Nelerdir? (TCK 103)
Çocuğun cinsel istismarı suçu ceza hukuku alanında sık karşılaşılan, özellikli bir suç tipi olarak karşımıza çıkar. Çocuğu cinsel istismarı ile suçlanıyorsanız veya bu suçlama nedeni ile sizin ya da bir yakınınız hakkınızda gözaltı veya tutuklama tedbirleri uygulanmakta ise mutlaka bir ceza avukatı desteğinden faydalanmanız gerekir. İstanbuldaki ceza hukuku avukatınız, Viridis Legal Partners olarak ceza yargılamasının tüm aşamalarında sizlerin yanındayız.
Çocuğun cinsel istismarı suçu ile suçlanıyorsanız ya da çocuğun cinsel istismarı suçunun mağduru iseniz etkili ceza avukatı hizmetleri için hemen bizimle iletişime geçin.
Çocuğun Cinsel İstismarı Nedir?
Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesine göre, 15 yaşını doldurmamış veya fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara yönelik her türlü cinsel davranış cinsel istismar suçunu oluşturur. Ayrıca, 15 yaşından büyük olsa dahi, çocuklara karşı cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışların da cinsel istismar suçunu oluşturacağı kabul edilmiştir.
Çocukların cinsel istismarı
Madde 103-
(1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;
- a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
- b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılır.
(2)Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.
(3) Suçun;
a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Çocuğun cinsel istismarı suçu “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu başlık altında çocuğun cinsel istismarı suçu dışında cinsel saldırı, reşit olmayanla cinsel ilişki ve cinsel taciz suçları da düzenlenmektedir.
Cinsel istismar suçunun mağduru sadece çocuk olabilen özgü bir suç tipi olarak düzenlenmiştir. TCK 6/1-b maddesinden çocuk; “henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi” olarak tanımlanmıştır. Mağdurun çocuk olması nedeniyle fiildeki haksızlığın ağırlığı ve bu suç karşısında çcouğun direncinin yetişkinlere göre daha zayıf olacağı, diğer bir deyişle çocuğun savunmasızlığı nedeniyle bu suç yetişkinlere yönelen cinsel saldırı suçundan ayrı düzenlenmesine ihtiyaç duyulmuştur.
Maddenin ilk fıkrası ile, cinsel istismar suçunun basit hali düzenlenmiştir. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması, daha az cezayı gerektiren hal; mağdurun on iki yaşından küçük olması ise cezanın arttırılmasını gerektiren hal olarak düzenlenmiştir. Sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel istismarın failinin çocuk olması halinde ise soruşturma ve kovuşturma mağdurun, velisinin veya vasisinin şikayetine bağlıdır. Maddenin ikinci fıkrasında, cinsel istismarın vücuda organ veya sair cisim sokma suretiyle gerçekleştirilmesi nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Bu fiil bakımından da mağdurun on iki yaşından küçük olması daha ağır cezayı gerektiren hal olarak gösterilmiştir. Üçüncü fıkrada cezanın arttırılmasını gerektiren çeşitli nitelikli haller düzenlenmiştir. Dördüncü fıkrada, suçun on beş yaşından küçük çocuklara karşı cebir veya tehditle, on beş yaşından büyük çocuklara karşı ise silah zoruyla işlenmesi cezanın arttırılmasını gerektiren nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Beşinci fıkra ile suç işlenirken kullanılan cebrin kasten yaralama suçunun basit şeklini aşacak düzeyde olması halinde gerçek içtima kuralları uygulanacak ve kasten yaralama suçundan faile ayrıca ceza verilecektir. Altıncı fıkrada ise cinsel istismar sonucu mağdur çocuğun bitkisel hayata girmesi veya ölümü ise neticesi sebebiyle ağırlaşmış hal olarak düzenlenmiştir.
Türk Ceza Kanunu’nda Çocuğun Cinsel İstismarı (TCK 103)
Çocukların cinsel istismarı suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinde farklı şekil ve cezalarla düzenlenmiştir. Bu suçun her somut olayda hangi hâlinin gerçekleştiğinin tespiti, adaletin sağlanması ve uygun cezanın belirlenmesi açısından büyük önem taşır. TCK 103. maddesi ile çocuğa yönelen sarkıntılık, çocuğun cinsel istismarı, çocuğun nitelikli cinsel istismarı (çocuğa tecavüz), çocuğun cinsel istismarında daha ağır cezayı gerektiren haller bir arada düzenlenmiştir.
Çocuğa Sarkıntılık Suçu
Sarkıntılık 765 Sayılı Eski TCK kapsamında ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmişti. Sarkıntılık düzenlemesini yürürlükteki TCK’ya ekleyen 6545 sayılı Kanun gerekçesinde sarkıntılığı tanımı “cinsel özgürlüğü ihlal etmeye elverişli, ani gelişen ve süreklilik arz etmeyen (kesiklik gösteren) davranış” olarak yapılmıştır. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçunun Basit Hali
Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinin 1. fıkrasında, çocuğun cinsel yönden istismarı suçu tanımlanmıştır. Bu fıkraya göre, 15 yaşını tamamlamamış veya fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış, cinsel istismar olarak kabul edilir. Bu suçun basit hâlinde, fail sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması durumunda ise, istismar hâlinde verilecek ceza on yıldan, sarkıntılık hâlinde ise beş yıldan az olamaz.
Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı (Çocuğa Tecavüz Suçu)
Suçun nitelikli hâli, 103. maddenin 2. fıkrasında düzenlenmiştir. Bu fıkraya göre, cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, fail on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer mağdur 12 yaşını tamamlamamışsa, verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçunda Daha Ağır Cezayı Gerektiren Hâller
Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinin 3. fıkrasında, cinsel istismar suçunun daha ağır cezayı gerektiren hâlleri belirtilmiştir. Bu hâller arasında, suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi, suçun üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı işlenmesi; failin mağdur çocuğun vasisi, eğiticisi, öğreticisi, bakıcısı veya koruyucu aile üyeleri tarafından işlenmesi gibi durumlar yer alır. Bu durumlarda, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Çocukların Cinsel İstismar Suçununun Unsurları
Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesi, çocukların cinsel istismarı suçunu düzenlemekte ve bu suçun unsurlarını belirlemektedir. Bu suçun oluşabilmesi için belirli fiil, fail ve mağdur özelliklerinin mevcut olması gerekmektedir.
Suç Fiili
TCK 103. maddesinin 1. fıkrası, cinsel istismar suçunun temel şeklini tanımlar. Bu kapsamda, 15 yaşını tamamlamamış veya fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış, cinsel istismar olarak kabul edilir. 15 yaşını tamamlamış ve algılama yeteneği gelişmiş çocuklara karşı ise, ancak cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar cinsel istismar suçunu oluşturur.
Suç fiili, failin mağdurun vücuduna organ veya sair bir cisim sokması durumunda nitelikli hale gelir ve daha ağır cezai yaptırımlar uygulanır.
Basit Cinsel İstismar Suçu
Basit cinsel istismar, çocuğun vücudu üzerinde gerçekleştirilen, cinsel tatmin amacıyla yapılan ve cinsel ilişki düzeyine varmayan cinsel davranışları ifade eder. Bu suçun oluşabilmesi için, gerçekleştirilen hareketlerin objektif olarak şehvi nitelikte olması yeterlidir; failin şehvi arzularının fiilen tatmin edilmiş olması şart değildir. Örneğin, çocuğun cinsel organına dokunmak veya cinsel organını ellemek gibi eylemler basit cinsel istismar suçunu oluşturur.
Sarkıntılık Suretiyle Çocuğun Basit Cinsel İstismarı Suçu
Sarkıntılık, basit cinsel istismar suçunun daha az ceza gerektiren en hafif şekli olarak kabul edilir. Bu durumda, failin mağdur çocuğa yönelik yüzeysel, geçici ve hafif derecede cinsel davranışları söz konusudur. Örneğin, çocuğa cinsel amaçla dokunmak veya bir kere öpmek gibi eylemler sarkıntılık suretiyle cinsel istismar suçunu oluşturur. Sarkıntılık, ani ve kısa süreli bir eylemdir.
Basit cinsel istismar ve sarkıntılık arasındaki temel fark, sarkıntılık fiilinin kesik ve ani bir eylemle mağdurun bedenine temas edilmesi iken, basit cinsel istismarda çocuğa karşı cinsel sömürü düzeyine varacak şekilde birbirini takip eden birden fazla davranışın icra edilmesidir.
Özellikle 15 yaşını tamamlamamış çocuklar açısından, mağdurun fiile rıza göstermesinin hiçbir önemi yoktur. Çünkü, 15 yaşını tamamlamamış çocuklara karşı yapılan her türlü cinsel davranış, rızaları olsa bile cinsel istismar suçu kapsamına alınmıştır. Çocuğun rızası hukuken üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakka ilişkin olmadığından hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilemez. Bu nedenle, 15 yaşını tamamlamamış çocukların cinsel istismara rıza göstermesi, yani fiili kendi isteğiyle yaptığını kabul etmesi, failin cezalandırılmasını engellemez.
Fail
Cinsel istismar suçunun faili, cinsiyet fark etmeksizin herhangi bir kişi olabilir. Suçun tüm tipiklik şartlarının sağlanması koşuluyla, bir kadının da cinsel istismar suçunu işlemesi mümkündür. Örneğin, 18 yaşını tamamlamış bir kadının, 15 yaşını tamamlamamış bir erkek çocukla cinsel ilişkiye girmesi durumunda, cinsel istismar suçu oluşur. Yine failin yaşı bakımından ayrık bir düzenleme yapılmadığından cinsel istismar suçunun faili de çocuk olabilmektedir.
Failin kimliği, cezayı artıran özel nedenler bakımından önem arz edebilir. TCK 103. maddesinin 3. fıkrasında, failin belirli sıfatlara sahip olması veya belirli ilişkiler içinde bulunması durumunda, cezanın artırılacağı düzenlenmiştir. Örneğin, suçun vasi, eğitici, öğretici, bakıcı veya koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır.
Mağdur
Cinsel istismar suçunun mağduru, yalnızca çocuklar olabilir. TCK’ya göre, 18 yaşını doldurmamış her birey çocuk olarak kabul edilir. Ancak, cinsel istismar suçunun uygulanmasında mağdurun yaşı ve algılama yeteneği önemlidir. Özellikle, 15 yaşını tamamlamamış veya fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış, cinsel istismar suçu kapsamında değerlendirilir. 15 yaşını tamamlamış ve algılama yeteneği gelişmiş çocuklara karşı ise, cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı cinsel davranışlar bu suçu oluşturur.
Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması durumunda, verilecek cezanın alt sınırı artırılır. Bu durumda, basit cinsel istismar suçunda ceza en az 10 yıl, sarkıntılık düzeyinde kalan fiillerde ise en az 5 yıl hapis cezası öngörülmüştür.
Cinsel İstismar Suçunun Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Halleri
Türk Ceza Kanunu’nun 103. Maddesinde, çocuğun cinsel istismarı suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halleri düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler, mağdurun beden veya ruh sağlığında meydana gelen olumsuz sonuçlara göre cezanın artırılmasını öngörmektedir.
Suçun Kasten Yaralama Suçunun Ağır Neticelerine Neden Olması
TCK 87. maddesinde kasten yaralama suçunun neticesi nedeniyle ağırlaşmış halleri gösterilmiştir. Buna göre cinsel istismar suçunu oluşturan fiillerin mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına; iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, yüzünün sürekli değişikliğine, gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine, vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olmasına, neden olması durumunda ayrıca kasten yaralama suçu hükümleri de uygulama alanı bulacaktır.
Mağdurun Bitkisel Hayata Girmesi veya Ölümü
Cinsel istismar suçu sonucunda mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölmesi durumunda, fail ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur. Bu ağırlaştırılmış ceza, failin mağdurun yaşamına son vermesi veya yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan temel fonksiyonlarını kaybetmesine neden olması halinde uygulanır.
Bu düzenlemeler, cinsel istismar suçunun mağdur üzerinde yaratabileceği ağır sonuçları dikkate alarak, failin cezalandırılmasında daha ağır yaptırımlar öngörmektedir.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçunda Cezai Yaptırımlar
Çocuklara yönelik cinsel istismar suçları, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) 103. maddede düzenlenmiştir ve mağdurun yaşına, suçun niteliğine ve failin konumuna göre değişken ceza yaptırımları öngörmektedir.
Suçun sarkıntılık düzeyinde kalması halinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası uygulanır. Mağdurun on iki yaşından küçük olması halinde hapis cezasının alt sınırı beş yıldır. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.
Basit cinsel istismar suçunda sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Mağdurun on iki yaşından küçük olması halinde hapis cezasının alt sınırı on yıldır.
Nitelikli cinsel istismar suçunda ise on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezası yaptırımı uygulanmaktadır. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde ise hapis cezasının alt sınırı on sekiz yıldır.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçunda Yargıtay Kararları
- Ceza Dairesi 2020/8983 E. , 2021/382 K.
Mağdurun aşamalardaki çelişkili anlatımları, sanığın zorla anal yoldan organ sokmak suretiyle cinsel ilişkiye girerek içine boşaldığını belirtmesine rağmen aynı gün başlatılan adli tahkikat kapsamında yapılan cinsel muayenesi neticesinde … Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 09.10.2015 günlü, 21716 sayılı doktor raporunda anal mukoza ve sfinkter tonusunun doğal bulunup, kanama, ekimoz, sıyrık, fissür gibi travmatik bulgulara rastlanılmadığının belirtilmesi, hemen olay sonrası alınan anal frotti örneği ile teslim alınan mağdura ait eşofman altıyla ilgili yaptırılan kriminal inceleme sonucunda … Adli Tıp Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesince hazırlanan 09.11.2015 tarihli raporda anal frotti ile eşofman altında tespit edilen DNA profilinin mağdura ait olup sanığa ait herhangi bir sperm hücresi ile genotipe rastlanılmadığının bildirilmesi, savunma ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın olay gecesi işyerinde çalışmak için başvurması nedeniyle tanıştığı on üç yaşındaki mağduru kıyafet vermek üzere evine götürmesinin ardından kıyafetlerini çıkartıp anal yoldan organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel istismarda bulunduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle mağdurun makatına cinsel organını sürtme şeklinde gerçekleşen eyleminin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek mahkumiyetine karar verilmesi yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması bozma nedenidir.
- Ceza Dairesi 2016/10101 E. , 2021/513 K.
Mağdurun aşamalardaki beyanları, savunma, doktor raporu ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında suça sürüklenen çocuğun, olay tarihinde evde yalnız oldukları sırada çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemine yönelik başladığı icrai hareketlerini sonuna kadar götürebilme imkanı bulunduğu halde mağdurun aşılabilir mukavemeti dışında ciddi bir engel neden olmaksızın kendiliğinden eylemine son verdiği anlaşılmakla, mevcut h…yle eylemin 5237 sayılı TCK’nın 103/1. Maddesinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan karar verilmesi bozma nedenidir.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçunda Şikâyet, Yargılama ve Zamanaşımı
Şikayet Hakkı ve Süresi:
Çocuğun cinsel istismarı suçu kural olarak şikayete bağlı değildir. Yalnızca sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel istismar suçunda failin de çocuk olması durumunda suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı tutulmuştur. Şikayet hakkı mağdurun kendisi, velisi veya vasisi tarafından kullanılabilir. Şikayet hakkının en geç 6 ay içinde kullanması gerekir.
Zaman Aşımı Süresi:
Çocuğun cinsel istismarı suçunda dava zamanaşımı süresi TCK 66/1-d maddesi gereği kural olarak 15 yıldır. Bu süre zarfında soruşturma yürütülebilir ve kamu davası açılabilir. Şikayet hakkının kullanılması veya vazgeçilmesi, zaman aşımı süresini etkilemez.
Sıkça Sorulan Sorular
Çocuklara Cinsel İstismar Suçu Nedir?
Çocuğun cinsel istismarı suçu, 18 yaşını doldurmamış bir çocuğun bedenine cinsel amaçla temas edilmesi veya çocuğun cinsel eylemlere zorlanmasıyla oluşur. Bu suç, çocuğun cinsel dokunulmazlığını ihlal eden her türlü davranışı kapsar.
Çocuklara Cinsel İstismarın Cezaları Nelerdir?
Türk Ceza Kanunu’na göre, çocuğun cinsel istismarı suçunun cezası sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezasıdır. Bu ceza, suçun işleniş şekline ve mağdurun durumuna göre değişiklik gösterebilir.
Türk Ceza Kanunu’nda Cinsel İstismar Suçunun Maddeleri Nelerdir?
Cinsel istismar suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde, çocuğun cinsel istismarı suçunun tanımını ve cezalarını içermektedir.
Cinsel İstismar Suçunda Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?
Çocuklara karşı işlenen cinsel istismar suçlarında zamanaşımı süresi 15 yıldır. Bu süre, suçun işlendiği tarihten itibaren başlar.
Çocuk İstismarı Mağdurlarına Hangi Kurumlar Destek Sağlar?
Çocuk istismarı mağdurlarına destek sağlayan kurumlar arasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Hizmet Merkezleri, Çocuk İzlem Merkezleri ve çeşitli sivil toplum kuruluşları bulunmaktadır. Bu kurumlar, mağdurlara psikolojik, hukuki ve sosyal destek sunmaktadır.