Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma – Tazminat, Nafaka ve Yargıtay Kararları

akil-sagligi-sebebiyle-bosanma banner
Home » News » Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma

Türk Medeni Kanunu 161 ve devamı maddeleri boşanma sebeplerini düzenlemektedir. Sırası ile zina; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış; suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı özel boşanma sebepleri olarak düzenlenmiştir. Genel boşanma sebepleri ise şiddetli geçimsizlik olarak da bilinen evlilik birliğinin temelinden sarsılması kapsamında gösterilmiştir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Nedir?

Özel boşanma sebeplerinden akıl hastalığı nedeni ile boşanma TMK 165. maddesinde düzenlenmiştir.

“V. Akıl hastalığı 

Madde 165- Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.”

Buna göre eşlerden birinin evlilik devam ederken akıl hastalığına tutulması halinde evlilik diğer eş için çekilmez hale gelirse ve akıl hastalığının geçmesine imkan bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenirse hakim boşanmaya karar verebilmektedir.

Akıl hastalığı ne olduğu her ne kadar esasen tıp biliminin kapsamında kalsa da akıl hastalığı haline hukuken bağlanan sonuçlar nedeni ile hukuk içerisinde de akıl hastalığının bir tanımının yapılması zorunlu hale gelmektedir. Akıl hastalığı medeni hukuk bağlamında bilişsel faaliyetlerin hastalık derecesinde sarsılması ya da kişinin düşünme ve iradesinde oluşan biyolojik bir bozukluk olarak tanımlanabilir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Şartları

Akıl hastalığı nedeni ile boşanma davası açılabilmesi için bir kaç koşulun bir arada var olması gerekir. Bunlardan ilki akıl hastalığının evlilik sırasında ortaya çıkmasıdır. Akıl hastalığı TMK 133. maddesinde akıl hastalığı evlenme engeli olarak düzenlenmiştir. Evlenme öncesi eşlerden birinin akıl hastalığı bulunması halinde evliliğin butlanı söz konusu olabilecektir. Yine eşlerden birinin evlenme öncesi bulunan akıl hastalığı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olması halinde TMK 166. maddesine göre boşanma davası açılması da söz konusu olabilecektir. Ancak TMK 165. maddesine dayanarak açılacaksa akıl hastalığının evlilik birliği devam ederken ortaya çıkmış olması gerekmektedir.

İkinci olarak ise; bu akıl hastalığı nedeni ile evlilik birliğinin diğer eş için çekilmez hale gelmiş olması gerekmektedir. Bunun ispatı için tanık dahil her türlü delille ispat mümkündür.

Son olarak ise akıl hastalığının geçmesinin mümkün olmadığı resmi sağlık kurulu raporu ile ispat edilmelidir.

Tüm bunlar ile birlikte akıl hastalığı nedeni ile boşanma davasının açılabilmesi için kusur şartı ve süre öngörülmemiştir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Akıl hastalığı nedeni ile boşanma davasının açılacağı mahkeme; boşanma davalarında görevli mahkeme olan Aile Mahkemesinde açılacaktır. Türk Medeni Kanunun 168. maddesine göre boşanma davalarında yetkili mahkeme; eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

Akıl hastalığı nedeni ile boşanma davasını açabilecek olan yalnızca akıl hastası olmayan eştir. Bu boşanma davasının açılması için herhangi bir süre sınırı öngörülmemiştir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanmada Tazminat ve Nafaka

Kural olarak boşanmanın dayandığı temel ilkelerden biri “kusur” ilkesidir. Kusur ilkesine göre genel sebeple (TMK m. 166/1.) boşanmaya karar verilebilmesi için eşlerden birinin mutlaka kusurlu olması gerekir. Ancak, boşanma davasını açma hakkı kusursuz ya da az, eşit veya fazla kusurlu eşindir. Tam kusurlu eş tarafından boşanma davası açılamaz. Bu nedenle eşlerden birinin akıl hastalığı bulunması halinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile boşanma davası açılamayacaktır.

Yine boşanma nedeni ile maddi ve manevi tazminat ile nafaka talep edilebilmesi davalının kusuru ön koşuluna bağlanmıştır.

TMK 174 ve 175. maddeleri boşanmada tazminat ve nafaka hususları düzenlenmiştir. Buna göre;

“V. Boşanmada tazminat ve nafaka 

  1. Maddî ve manevî tazminat Madde

    174- Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.

Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.

  1. Yoksulluk nafakası 

Madde 175- 

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. 

Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” 

Akıl hastalığı nedeni boşanma davalarında davalı, akıl hastalığı bulunan eşe bir kusur izafe edilmesi mümkün olmadığından bu boşanma davaları özelinde maddi ve manevi tazminat talep edilemeyecektir.

Buna karşılık boşanmada kusuru olmayan eş dahi yoksulluk nafakası yükümlüsü olabilmektedir. Yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde önemli olan nafaka talep eden eşin boşanma ile yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesidir. Bu nedenle akıl hastalığı nedeni ile boşanma davalarında akıl hastalığı bulunan davalı eşten nafaka talep edilebilir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davasında Velayet

Akıl hastalığı nedeni ile TMK 165. maddesine dayalı boşanma davalarında davalı akıl hastası olduğundan velayet görevini gereği gibi yerine getirmesi davalıdan beklenemez. Bu nedenla akıl hastalığı nedeni ile boşanma davalarında müşterek çocukların velayeti davacıya bırakılır.

Psikolojik Sorunlar Nedeniyle Boşanma

TMK 165. maddesi kapsamında akıl hastalığı nedeni ile evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi nedeni ile boşanma davalarının dayanağı olacak akıl hastalığı psikiyatrik bir tanı konulmuş ciddi rahatsızlıkları ifade eder. Şizofreni, bipolar bozukluk, majör depresif bozukluk gibi hastalıklar bu kapsamda değerlendirilebilir. Akıl hastalığı kapsamında kalan rahatsızlıklar genellikle düşünce, duygu ve davranışlarda önemli bozulmalara yol açar ve kişinin günlük yaşamını, ilişkilerini ve işlevselliğini ciddi şekilde hırpalar. Psikolojik sorun ise akıl hastalığından çok daha geniş bir alanı kapsar ve çoğunlukla daha hafif düzeyde olur. Anksiyete, depresyon, stres, uyum sorunları, ilişki problemleri gibi durumlar psikolojik sorunlar olarak kabul edilebilir. Psikolojik sorunlar dayanak gösterilerek TMK 165. maddesi gereği akıl hastalığı nedeni ile boşanma davası açılması mümkün olmamakla beraber psikolojik sorunların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olması halinde TMK 166 kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası açılması mümkündür.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanmada Süre ve Zamanaşımı

Zina; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ya da terk gibi özel boşanma sebeplerinde bir kısım hak düşürücü süreler öngörülmüştür. Buna karşılık akıl hastalığı nedeni ile boşanma davasının açılması için bir hak düşürücü süre sınırı bulumamaktadır. Diğer eşin akıl hastalığı nedeni ile ortak hayat kendisi için çekilmez hale gelen eş her zaman boşanma davası açabilir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davasında Yargıtay Kararları

Akıl Hastalığı Nedeni İle Eşlerden Birine Vasi Atanması Durumunda TMK166/1. Maddesine Dayalı “Evlilik Birliğinin Sarsılması” Hukuki Sebebine Dayanılarak Boşanmaya Karar Verilemez. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/2559, Karar No: 2018/6246, 15.05.2018 Tarihli kararı)

“1-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kadının akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Davacı erkek tarafından akıl hastalığına dayalı (TMK m. 165) olarak açılmış bir dava bulunmamaktadır. Davalı kadının hareketleri iradi olmadığından, kusur yüklenemez ve Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı “evlilik birliğinin sarsılması” hukuki sebebine dayanılarak boşanmaya karar verilemez. Erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. Ne var ki, erkeğin davasında verilen boşanma hükmü temyize gelmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.

2-Davalı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Mahkemece, davalı kadın tam kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kadının akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. akıl hastası olan davalı kadının davranışları iradi olmadığına göre, kusurundan söz edilemez. Buna karşın hastanede yattığı süreçte eşiyle ilgilenmeyen, onu arayıp sormayan davalı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda mahkemece davalı kadının tam kusurlu kabul edilmesi hatalıdır.

b)akıl hastalığı nedeniyle kendisine vasi atanan davalı kadının davranışları iradi olmadığına göre, kusurundan söz edilemeyeceği halde; davalı kadının kusurundan bahsedilerek ve davacı erkek tam kusurlu olduğu halde, erkek lehine maddi ve manevi tazminata (TMK m.174/1-2) hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

c)Yukarıda 2/a bendinde belirtildiği üzere, davalı kadının davranışları iradi olmadığına göre, kusurundan söz edilemez. Davacı erkek ise tam kusurludur. boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175). O halde; her hangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir.
d)Yukarıda 2/a bendinde açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkek tam kusurludur. Gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) koşulları oluşmuştur. Açıklanan nedenlerle davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.”

Sık Sorulan Sorular

  • Akıl hastalığı nedeniyle boşanmada tazminat talep edilebilir mi?

Akıl hastası eşin iradi davaranışı bu nedenle de kusuru olamayacağından akıl hastası eşten tazminat istenmesi mümkün değildir.

  • Akıl Hastalığı boşanma sebebi olarak nasıl kanıtlanır?

Akıl hastalığının boşanma sebebi olması için resmi sağlık kurulu raporu ile ispat edilmesi gerekir.

  • Akıl hastası eşin velayet hakkı olabilir mi?

Akıl hastası eş velayet görevlerini yerine getirecek durumda olmadığından boşanma halinde velayet diğer eşe verilir.

  • Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasında zamanaşımı süresi nedir?

Akıl hastalığı nedeni ile boşanma davasında zina ya da terk gibi özel boşanma sebeplerinden farklı olarak herhangi bir zamanaşımı süresi ya da hak düşürücü süre bulunmamaktadır.

Hukuki Makaleler

Ekonomik Şiddet Nedeniyle Boşanma

Ekonomik şiddet nedir? Eşin evin giderlerine katılmaması, nafaka ve tazminat talepleri ile ekonomik şiddet nedeniyle boşanma davaları hakkında detaylı rehber.

Hayata Kast, Pek Kötü Muamele ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma (1)

Hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası nasıl açılır? TMK 162 kapsamında şartlar, Yargıtay kararları ve tazminat talepleriyle ilgili detaylı bilgi.

akil-sagligi-sebebiyle-bosanma banner

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası nasıl açılır? TMK 165 kapsamında şartlar, nafaka, tazminat şartları nelerdir? Yargıtay kararlarıyla birlikte öğrenin.